15. Hukuk Dairesi 2015/4638 E. , 2015/5309 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Yeşilhisar Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :17.06.2015
Numarası :2014/143-2015/71
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ayıptan kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptâline ilişkin olup, mahkmece Yeşilhisar İcra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın usulen reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici vekili, müvekkili şirketin işverenin İller Bankası olan Yeşilhisar atıksu arıtma tesisi işini üstlendiğini, taahhüdünde bulunan işin beton temininin davalılardan M.. Y.. tarafından yapıldığını, ancak M.. Y.."ın verdiği belgelerden diğer şirketlerin de sorumlu olduğunun anlaşıldığını, davalıdan sipariş edilen C 30-37 sınıfı betonun 7 günlük numunesi üzerinden yapılan deney sonucunda sınıfının değerini sağlamadığını, C15 (düşük dozlu) beton sınıfına eşdeğer sonucu vermesi üzerine idareler nezdinde yapılan itirazlar sonucunda betondan 28 günlük karot numunesi alınmasının kabul edildiği ve davalı şirket yetkilisi huzurunda alınan numunelerin C 30-37 şartlarını sağlamadığının anlaşıldığını, bunun üzerine 1 ve 2 nolu havuzların ivedi olarak yıkılması ve projenin sözleşme şartnamesindeki imalât esasına uygun olarak yeniden yapılması talebi üzerine havuzların yıkıldığını, yıkım nedeniyle müvekkili şirketin toplam 26.630,00 TL zarar gördüğünü, 20.08.2013 günlü noter kanalıyla davalılara ihtarname çekilmesine rağmen davalılarca bir ödeme yapılmadığını, davalı A..Mim.Müh.İnş.San.Tic.ve Ltd.Şti."ne de tebligat yapılamadığını, alacağın tahsili için takip başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini, haksız itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili icra dosyasında yetki itirazları bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi kaza çevresinde icra takibi yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece Yeşilhisarda usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın usulen reddine karar verilmiştir.
Mahkemece öncelikle incelenmesi gereken icra takibinin yetkili yerde yapılıp yapılmadığı hususudur. İİK"nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi incelenirken HMK"nın yetkiye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanacaktır.
Yetki kuralları incelenirken davanın özelliğini de gözönünde tutmak gerekmektedir. Nitekim taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin niteliktedir (HMK.nun 12.maddesi). Öte yandan sözleşmeye dayalı alacak davalarında ise, kesin yetkinin bulunmadığı hallerde tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmaları halinde HMK"nın 7. maddesi gözetilerek yetki sözleşmesi yapılabilir.
Eser sözleşmelerinde ise, genel yetki kuralı, HMK"nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi (takip yönünden ise icra dairesi), aynı zamanda özel yetki kuralı uyarınca (HMK"nın 10. maddesi) sözleşmenin ifa yeri mahkemesi (icra dairesi) de yetkilidir. Bu durumda takibin davalılardan birinin ikametgahında yapılabileceği gibi, sözleşmenin ifa yerinde de takip başlatılabilir. Tacirler arasında yetki sözleşmesi de az yukarıda açıklandığı üzere kesin yetki istisnası dışında mümkündür.
Somut olayda da; Kayseri 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5462 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı şirketin davalı borçlular A..Mimarlık Mühendislik, E.. Nak. Limited şirketleri ve M.. Y.. hakkında takip başlattığı, takibe 08.05.2014 tarihinde borçlular vekilince itiraz edildiği, takibin durduğu ve eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Takipte borçluların adresi Yeşilhisar/Kayseri olarak gösterilmişse de, davalı borçlulardan A.. M..Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin merkez adresinin Kocasinan/Kayseri adresine taşındığı ve Ticaret Sicili Gazetesi"ne de ilan için yazıldığı adres değişikliğinin 13.01.2005 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeye dayalı bulunan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi (icra dairesi) yetkili olabileceği gibi, davalının ikametgahı mahkemesinde de dava açılabilecek ve takip yapılabilecektir. Davalılardan A..ın ikametgahı Kayseri olduğuna göre doğru yerde takip açılmıştır. Bu durumda davalı borçlulardan A..."ın adresi Kayseri olup, İİK"nın 50. maddesi delaletiyle HMK"nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili icra dairesinde takip başlatabilecektir. HMK"nın 7. maddesi de birden fazla davalı bulunması halini düzenlemekte, birden fazla davalı bulunması halinde bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde dava açılabileceği, (İİK açısından da takip yapılabileceği) öngörülmüştür. Öte yandan davacının kötüniyetli olduğu da iddia edilmemiş olup, ayrıca takibin Kayseri de yapılması halinde Yeşilhisar Mahkemesi nezdinde bir takip yapılması zorunlu olmayıp, itirazın iptâli davasının Yeşilhisar"da açılmasına engel bir hal bulunmamaktadır. İtirazın iptâli için yetkili mahkeme, HMK"nın 5 ve devamı maddelerine göre belirlenir. Zira usul yasamızda, itirazın iptali davası ile ilgili özel yetkili bir mahkemenin varlığı kabul edilmemiştir. Oysa borçtan kurtulma davası (İİK"nın 69/II, ) menfi tesbit ve istirdat davaları (İİK"nın 72/VIII, İİK. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiştir. Ancak itirazın iptâli davaları için az yukarıda açıklandığı üzere özel bir yetki kuralı getirilmediğinden HMK"nın yetkiye ilişkin düzünlemeleri tatbik edilecektir. Davalılardan bir kısmının Yeşilhisar"da ikamet ettikleri anlaşıldığından yetkili mahkemede dava açıldığı gözetilmelidir.
Bu durumda mahkemece yetkili yerde takip başlatıldığı ve yetkili mahkemede de dava açıldığı anlaşıldığından işin esasının incelenerek taraf delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili tarafından temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.