19. Hukuk Dairesi 2015/15675 E. , 2016/5636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 3. Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin eşinin, müvekkiline ait bankamatik kartı ile para çekmek istediğini, ancak kartın sıkıştığını, müvekkilinin cep telefonuna gelen mesaj ile hesabından toplam 4.000,00 TL para çekildiğini öğrendiğini ve durumu davalı bankaya bildirerek kartını iptal ettirdiğini, kartı ele geçiren kişilerin aynı gün dava dışı bir şahsa havale yoluyla 298,00 TL gönderdiklerini, müvekkilinin bu şahsa ulaştığını ve parasını geri aldığını, ancak 4.000,00 TL"nin henüz kendisine ödenmediğini, davalı bankanın müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek 4.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının belirttiği tarihteki para çekme işlemlerinin kart şifresi girilerek yapıldığını, 5464 sayılı yasanın 16. maddesi ve bankacılık hizmetleri sözleşmesi uyarınca davacının banka kart şifresini koruması gerektiğini, ancak eşine vermek suretiyle kusurlu davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, davacıya tahsis edilen kredi kartının davacının eşi tarafından bankamatikte kullanılmak istendiği, ancak kartın makineye sıkıştığı ve henüz kimliği tespit edilemeyen 3. kişilerce ele geçirildiği, hesaptan 4.000,00 TL para çekildiği ve 298,00 TL havale yapıldığı, bankanın basiretli bir tacir gibi hareket ederek kendisinden beklenen özenle koruma görevini yerine getirmediği, günlük para çekme limitinin üzerinde işlem gerçekleşmesine rağmen para çekmeye izin verdiği, üç ayrı bankamatikte birden fazla yanlış şifre denenmesine rağmen bankamatik kartına el koymayarak kart sahibinin güvenliğini sağlamadığı, kamera sistemini çalışır vaziyette tutmadığı, davacının veya kartı kullanan eşinin kartın sıkışmasında ve karta 3. kişilerce el konularak kullanılmasında herhangi bir kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, 4.000,00 TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı bankadan almış olduğu bankamatik kartınının eşi tarafından kullanımı sırasında kartın sıkıştığını, daha sonra hesabından 3. kişi/kişiler tarafından para çekildiğini ileri sürerek uğramış olduğu zararın tahsilini istemiş, davalı banka, yapılan işlemlerin şifre kullanılarak gerçekleştirildiğini, davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine açık nitelikte değildir. Nitekim davalı banka vekili tarafından gerekçeleri de gösterilmek suretiyle bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir.
Kural olarak kart sahibi, kartını ve şifresini muhafaza etmekle yükümlüdür, kartını ve şifresini 3. şahıslara vermesi halinde yapılan harcamalardan sorumludur. Eğer kredi kartını hamilin bilgisi ve iradesi tahtında kullanan 3. kişi, bu kullanımın hukuka aykırı olduğunu biliyorsa ya da onun kullanımındayken bir başkası tarafından ele geçirilerek kart kullanılmış ise, haksız fiil faili olarak onların da müteselsilen sorumluluğundan söz edilebilecektir. Bunun yanında limit aşımı suretiyle kullanıma izin veren, zararın artışına neden olan bankanın müterafik kusurlu olduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, bankacılık ve kredi kartlarında uzman bir bilirkişi heyetine somut olayın özelliklerini de gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.