Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24902 Esas 2017/3354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/24902
Karar No: 2017/3354

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24902 Esas 2017/3354 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/24902 E.  ,  2017/3354 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, tazminatların miktarı, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davacı-davalı ve davalı-davacı tanıklarının sözleri, maddi hadiselere istinat etmemekte soyut ve genel nitelikte olup, boşanma sebebinin varlığı için yeterli değildir. Bu durumda her iki davanın da reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmayı gerektiren kusurları bulunmamaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise, kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1-2). Durum böyleyken davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı-davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.


    4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re"sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Kadriye"ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2017 (Pzt.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.