17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17478 Karar No: 2019/9222 Karar Tarihi: 10.10.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17478 Esas 2019/9222 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/17478 E. , 2019/9222 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, trafik sigortası bulunmayan, davalının maliki olduğu araç ile meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan dava dışı ... ödemiş olduğu toplam 10.135,00 TL tazminatın davalıdan tahsili için başlatıkları icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/472 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 10.135,00 TL asıl alacak ile 284,89 TL işlemiş faiz ki cem"an 10.419,89 TL"lik alacağa itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair talebin reddine, alacak likit olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, dava dışı 3. kişiye ödeme yapan Güvence Hesabının ödediği bedelin rücuen tahsili istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ..., davalının sorumlu olduğu aracın karıştığı kazada cismani zarara uğrayan 3. kişiye ödediği iş göremezlik tazminatının, davalılardan rücuen tahsilini talep etmiştir. Rücu davaları; gerçek zararının giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir. Somut olayda; mahkemece usulüne uygun bir maluliyet raporu alınmadan zararın hesaplanması yoluna gidilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Davalı, davacının ödediği miktardan değil, kaza nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan kusurları oranında sorumludurlar. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dava dışı Mehmet Çetin"in maluliyet oranının usulüne uygun belirlenmesi, maluliyet oranının tespitinden sonra aktüer bilirkişisinden ödeme tarihi itibari ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünde tazminat raporu alınarak davalının kusuruna denk gelen kısımdan sorumluluğuna karar vermesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.