Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2355 Esas 2019/7610 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2355
Karar No: 2019/7610
Karar Tarihi: 28.11.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2355 Esas 2019/7610 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2355 E.  ,  2019/7610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 03/05/2016 gün ve 2016/21-2016/310 sayılı kararı onayan Daire"nin 08/03/2018 gün ve 2016/8060 -2018/1809 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 2008 yılında kullandığı kredinin kapatılmasından sonra kredinin teminatı olarak sahip olduğu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki talep edilmesi üzerine davalı bankanın 15/09/2009 tarihli yazısı ile müvekkili şirketin dava dışı..."nün kullandığı krediye kefil olduğu gerekçesiyle ipoteğin fekki talebini reddettiğini, müvekkili şirketin maddi bakımdan ihtiyacı olması nedeniyle söz konusu taşınmazı sattığını, satış bedelinin 239,975,78 TL’sine davalı bankanın dava dışı...’nün kredi borcu nedeniyle bloke koyduğunu, ancak dava konusu ipotek işleminin baştan itibaren geçersiz olduğunu, ipotek verme işleminin dava dışı şirket müdürü... tarafından yapıldığını, ...’nın üçüncü kişilerin borcu için ipotek verme yetkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin sahip olduğu tek taşınmazın ancak ortaklar kurulu kararı ile ipotek verilebileceğini, davacının bu ipotek sözleşmesiyle hiç kimsenin borcuna kefil olmadığını, İbrahim Tütüncü’nün kullandığı krediye bağlı olarak davalı bankaca başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve itirazın iptali davasının derdest olduğunu ileri sürerek, 239.975,78 TL"nin ve 100.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın kesinleşmesi sebebi ile manevi tazminat istemi hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 239.975,78 TL"nin tahsili istemi yönünden açılan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
    Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 28/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.