Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1201 Esas 2017/2560 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1201
Karar No: 2017/2560
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1201 Esas 2017/2560 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/1201 E.  ,  2017/2560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/10/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacının, davalı ..."a yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, cinsel saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının uğradığı kayıplar ve yaşadığı üzüntü ile bu olay sonucu toplum nezdinde karşısına çıkacak zorluklar dikkate alınarak ve bozma ilamı da gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemelerinin verdikleri kararlara karşı kural olarak kanun yoluna (istinaf, temyiz) gidilebilir. Kanun yolları, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın hatalı (hukuka aykırı) yahut eksik olması ihtimali için öngörülmüş olup, isteğe bağlı kılınmış ve bir süreye tâbi tutulmuştur. Dolayısıyla, süresi içinde ve usûlüne uygun olarak müracaat edilmemesi durumunda karar kesinleşecektir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkemece verilen ilk kararı davalı ..."ın temyiz etmediği anlaşılmaktadır.
    Şu halde; adı geçen davalı yönünden yerel mahkemece verilen 21.03.2013 gün ve 2010/343-2013/130 sayılı karar kesinleştiği halde mahkemece bozma sonrasında bu davalı yönünden de hükmedilen tazminattan indirim yapılarak 3.000,00 TL manevi tazminatla sorumlu kabul edilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.