10. Ceza Dairesi 2017/6428 E. , 2019/6151 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : VAN 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Malen sorumlunun .... plakalı aracın müsaderesi hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Malen sorumlunun MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca 30/06/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan hükmün yasal süresinden sonra 11/07/2014 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, malen sorumlunun temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Sanıklar.... ve.... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra olması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... müdafii ile sanık ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanık ... hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında teşebbüs hükmünün uygulanmasına karar verilirken CMK"nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının teşebbüse ilişkin bölümünde yer alan ""dikkate alınarak"" ibaresinden sonra gelmek üzere ""5237 sayılı TCK"nın 35. maddesi uyarınca"" ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanıklar Yemen, Oktay, Memet ve malen sorumlu yönünden oybirliğiyle; sanık ... yönünden Başkan vekili ..."ün tekerrür uygulaması ile ilgili olarak hükmün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğuyla; 08/10/2019 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(Sanık ... açısından)
5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine göre; suçun hukukî niteliği değiştiğinde ya da cezanın artırılması veya cezaya ek olarak güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde, durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma hakkı tanınmadan, sanık hakkında iddianamede gösterilen dışında bir kanun hükmü uygulanamaz.
Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek durumunun, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkmadığı, dava açıldığında da mevcut olduğu ileri sürülerek, bu konuda ek savunma hakkına gerek bulunmadığına ilişkin görüş kabul edilemez. CMK"nın 226. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır" ifadesi, "iddianamede gösterilmeyen bir kanun hükmü gereğince, sanığın cezasının artırılması veya sanık hakkında güvenlik tedbiri uygulanması gerektiğinde de birinci fıkrada olduğu gibi durum sanığa veya varsa müdafiine bildirilerek ek savunma hakkı tanınması gerekir" anlamındadır.
Adli sicil kayıtlarında birden fazla hüküm bulunduğunda, bu hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğu konusunda mahkemelerin bile zaman zaman yanıldığı, tekerrüre esas olmayan hükmün tekerrüre esas alındığı dikkate alındığında, hakim ve Cumhuriyet savcılarının bile uygulamada yanıldıkları bir konuda sanıklardan adli sicil kayıtlarındaki hükümlerden hangisinin tekerrüre esas olduğunu bilmesini beklemenin doğru olmayacağı kanaatindeyim.
Adlî sicil kaydı, CMK’nın 209. maddesi gereğince duruşmada okunması zorunlu belgelerdendir. Tekerrür oluşturan mahkûmiyet hükmünün yer aldığı adlî sicil kaydının duruşmada okunması üzerine sanığın okunan kaydın kendisine ait olduğunu veya bu belgeye karşı bir diyeceğinin bulunmadığını söylemesinin ek savunma yerine geçmesi mümkün değildir.
Emredici nitelikte olan CMK’nın 226. maddesi gözardı edilerek, sanığa ek savunma hakkı verilmeden, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 08.10.2019