Esas No: 2022/1122
Karar No: 2022/14192
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/1122 Esas 2022/14192 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi, bir tapu sicili hatası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davaların reddine karar vermiştir. Davacılar, tescil edilen taşınmazların başka şahıslar adına tespit ve tescil gören parsellerde kaldığını iddia etmiştir. Ancak, tapulama çalışmalarının sonucunda yapılacak tescillerin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde dava açılmadığı takdirde, hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kanunlar:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi: Tescilli haklara tecavüz edenler, açılacak davada hak sahibinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdürler.
- 766 sayılı Türk Medeni Kanunu Tapu Sicil ve Kadastro Kanunu: Tapu siciline kaydedilmesi gereken hak ve muamelelerin, yönetmeliklerle belirlenecek esaslara göre yapılacağını ve kayıtların doğruluğunun tapu idaresi tarafından sağlanacağını hükme bağlamıştır.
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi: Kadastro işlemlerine ilişkin tutanakların kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde açılmayan davaların hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedileceğini belirtmektedir.
- 6100 sayılı Türk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi: Temyiz dilekçesinin reddine karar verilecek halleri düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECEMAHKEMESİ : Torbalı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki görülen asıl ve birleştirilen davaların yapılan yargılaması sonucunda: İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 18.10.2022 günü temyiz eden davacılar vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava ve birleştirilen dava tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kararın gerekçesi değiştirilerek esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulanan kanıt ve belgelere gere; Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/05/1959 tarih ve 143/150 sayılı ilamı ile tescil edilen İzmir İli, Torbalı İlçesi, Pancar Mahallesi, Cilt:79, Sayfa:70, Sıra No:20 ve 21'de kayıtlı bulunan taşınmazların, yörede yapılan tapulama çalışmaları sırasında uygulanmayarak, söz konusu tapu kayıtlarının kapsadığı alanın başka şahıslar adına tespit ve tescil gören parsellerde kaldığını, bu nedenle murislerinden gelen miras payları nedeniyle zarara uğradıklarından bahisle eldeki asıl ve birleşen davaların açıldığı, davacıların dayandıkları 20 ve 21 sıra nolu tapu kayıtlarının, 766 sayılı Tapulama Kanunu kapsamında yörede yapılan tapulama çalışmaları sırasında, dava dışı şahıslar adına tescil edilen parselleri kapsadığı anlaşılsa da; 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31 inci maddesi kapsamında, söz konusu tapu kayıtlarının bulunduğu alana ilişkin yapılan tapulama çalışmaları sonucu düzenlenen tapulama tutanakları üzerine tapuya tescil işlemlerinin yapıldığı tarihten; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi kapsamında tapulama tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde davacılar ya da davacı murisleri tarafından, dava açılmadığından davanın reddi yerine ilk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi sonucu itibari ile doğru olduğundan asıl ve birleştirilen dosyalarda davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370 inci maddesi gereğince ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazine'ye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı Hazine yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.400,00 TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.