Esas No: 2021/3244
Karar No: 2022/3679
Karar Tarihi: 15.06.2022
Danıştay 2. Daire 2021/3244 Esas 2022/3679 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 2. Dairesi, davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 12. maddesi uyarınca meslekten çıkarılması gerektiği halde, tamamlanmamış zamanaşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın İdare Mahkemesi tarafından doğru bulunmadığını, dolayısıyla davacının temyiz isteminin reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, davacının yerel mahkeme tarafından yapılan kusur tespiti sonucunda sübuta eren eylemlerinin \"Belge niteliği taşıyan bilgisayar programlarını değiştirmek, sistemin yanlış biçimde işlemesini sağlamak ve bu fiilleriyle devleti ve kişileri zarara uğratmak\" suçunu işlediği belirtilmiştir. Ancak, davacının işlediği suçun zamanaşımı süresinin dolduğu saptandığı için davanın reddedildiği ifade edilmiştir. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyiz sebepleri ve adli yardım düzenlemeleri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca, adli yardımın hükmün kesinleşmesine kadar devam ettiği ve işbu davadaki adli yardım talebinin kabul edildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Emni
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3244
Karar No : 2022/3679
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde başkomiser olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 12. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğraması nedeniyle dosyanın ilgili bölümünün işlemden kaldırılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … günlü, … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiş olup; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 04/10/2018 günlü, E:2016/56240, K:2018/16166 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararına uyularak ... İdare Mahkemesince verilen temyize konu kararla; davacının, 24/09/2008-28/07/2009 tarihleri arasında … İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde Teknik Büro Amirliğinde Kısım Amiri olarak çalıştığı, teknik takip sırasında elde edilen kişisel verileri ve iletişim verilerini yasalara aykırı olarak başka bir bilgisayar sistemine kaydedilmesi ve istendiği kadar saklanıp depolanarak bir arşiv oluşturulmasının TİB-KDM'nin yerine oluşturulan TibNOT-TibNET arayüz arayüz programıyla mümkün kılındığı, hiçbir yasal düzenlemede yer almayan ve hiçbir makamdan onay alınmadan TibNOT-TibNET programlarının oluşturulması ve adli dinleme sırasında alınan seslerin ve tüm verilerin TibNET ve TibNOT'a aktarılması ile TİB tarafından teknik takip yapan tüm birimlerde tanımlanan ve sadece adli dinlemede kullanılabilen Teknik Adli Takip bilgisayarlarının dışında TibNOT-TibNET'e erişim imkanı olan POL-NET bağlantılı tüm bilgisayarlardan da bu verilere erişimi sağlayarak, belge niteliği taşıyan ve TİB Başkanlığı tarafından iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması amacıyla kurulan TİB-KDM bilgisayar programının ve sisteminin değiştirilerek yanlış biçimde işlemesini sağladığı, haklarında tedbir kararı uygulanan ve iletişimleri dinlenerek kayda alınan kişilere ait özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde kişisel verilerin TİB-KDM'nin yerine oluşturulan TibNOT-TibNET'e kaydedilerek, bu kişilerin ses dosyalarını ve iletişim içeriklerinin çözümlerini CMK 135. maddesi uyarınca çıkarılan yönetmeliğe aykırı olarak imha etmeden muhafaza edilerek saklanması suretiyle, kişilerin ve devletin zarara uğramasına sebep olunduğu, devletin vatandaşlarının özel hayatını, suç niteliği taşıyan eylem ve işlemleri dışında korumak zorunda olduğu halde, soruşturmaya konu olayda dinleme süresinin bitimi ve soruşturma evraklarının Cumhuriyet Savcılığına teslimi ile birlikte bütün verilerin imha edilmesi gerekirken, bu verilerin imha edilmeden saklanması ile devletin vatandaşı karşısında objektif ve tarafsız duruşunun ihlal edildiği, bu hususların teknik rapor ve soruşturma neticesinde tanzim edilen rapora göre tespit edildiği, dolayısıyla davacının eylemlerinin sübuta erdiği; davacının anılan eylemleri nedeniyle "Belge niteliği taşıyan bilgisayar programlarını değiştirmek, sistemin yanlış biçimde işlemesini sağlamak ve bu fiilleriyle devleti ve kişileri zarara uğratmak" suçunu işlediğinin sübuta ermesi neticesinde, bu eylemin karşılığı olarak Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 12. maddesi uyarınca davacının "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Kanun'un 127. maddesinde düzenlenen iki yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlemin icrai nitelikte bir işlem olduğu, yerel mahkemenin kusur tespiti yapması ve fiilin sübuta erdiği konusunda karar vermesinin hukuki olmadığı, emsal yargı kararları doğrultunda karar verilmediği, isnat edilen suçlamalar için zamanaşımı süresinin dolduğunun saptanması halinde, salt bu saptamayla yetinilmesi ve fiilin sübuta erip ermediği hususu irdelenmeden dosyanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerektiği, soruşturmanın tüm aşamalarında savunma hakkının, keyfi ve hukuka aykırı olarak ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının işbu davadaki adli yardım talebinin daha önce, ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile kabul edildiği görüldüğünden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince, adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.