Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5763 Esas 2018/148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5763
Karar No: 2018/148
Karar Tarihi: 10.01.2018

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5763 Esas 2018/148 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle mahkum edildiği, ancak başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bu kısmı yasaya aykırı görülmüş ve karar bozulmuştur. Ancak, sanığın eylemi kabahat olarak da değerlendirilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 20/2-c maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri
11. Ceza Dairesi         2017/5763 E.  ,  2018/148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A-Resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    B-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna ilişkin sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, TCK"nın 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir.
    Somut olayda; sanığın sigara kaçakçılığı suçunu işlediği şüphesiyle yakalanması üzerine polislere üzerinde kendi resmi olan ancak mağdur ... bilgileri olan sürücü belgesini verdiği, Sulh Ceza Mahkemesi kararına dayanarak araçta yapılan aramada paspasın altında sanığın kendisine ait nüfus cüzdanını polislerin bulması üzerine gerçek kimliğini açıkladığı, soruşturmaya ilişkin tüm evrak ve tutanakların sanığın gerçek kimliğine göre düzenlendiği olayda; TCK"nın 268/1. maddesi yollaması ile 267/1. maddesinde öngörülen "iftira" suçunun unsurları oluşmadığı gibi mağdur ... adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK"nın 206/1. maddesinde tanımlanan suçun da gerçekleşmediği, ancak eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen “kimliğini gizleme” kabahatini oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 24.01.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 10.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.