17. Hukuk Dairesi 2016/19316 E. , 2019/9217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını, davalı ... şirketi tarafından davacıya 24.01.2014 tarihinde 16.756,00 TL maluliyetine ilişkin tazminat ödediğini, ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL iş göremezlik zararını davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile 7.824,37 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kabulü ile 7.824,37 TL"nin 23/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK"nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu
açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
Somut olay nedeniyle davalı tarafından davacıya davadan önce 23.01.2014 tarihinde ödeme yapılmış, taraflar arasında ibraname imzalanmıştır. Eldeki davanın 16.04.2014 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK"nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir.
Davacı vekilince iş göremezlik tazminatı talebi ile eldeki dava açılmış, davalı ... şirketince davacıya dava tarihinden önce yeterli ödeme yapıldığı, davacının bakiye zararının bulunmadığı ileri sürülmüş, mahkemece ödemenin yeterliliği tartışılmaksızın davalı tarafından ödenen tazminat miktarı hesaplanan tazminattan indirilerek karar verilmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; hasar dosyası incelenerek maluliyet tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK"nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.