Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/17-1176
Karar No: 2013/884
Karar Tarihi: 26.06.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/17-1176 Esas 2013/884 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/17-1176 E.  ,  2013/884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ:15.12.2011
    NUMARASI:  2011/609.-2011/814                                 


     Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Kadıköy 3.Asliye Ticaret      Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 2011/609 E.-2011/814 K. sayılı kararın direnme uygun Daireye gönderilmesi uygun bulunması nedeniyle daireye gönderilmesini kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"ndan çıkan 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas, 2013/74 Karar sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu"nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
     Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b-1.maddeleri gereğince takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.06.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

                                         KARŞI OY

    Dava, trafik kazası sonucu ölen ve kazaya karıdan aracın işleteninin desteğinden yoksun kalan davacıların Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk sigortacısı davalıdan destekten yoksan kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacıların zarar gören 3.kişi konumunda oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yüksek Özel Dairece kazaya karışan aracın işleteninin 3.kişi konumunda olmadığı ve işletenin ölümü sonucu desteklerinden yoksun kalan yansıma yoluyla gördükleri zarardan zorunlu trafik sigortacısı davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemenin direnme karan Hukuk Genel Kurulu’nca uygun görülerek dosyanın Yüksek Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir.
    Maddi olay davacıların desteği olan işletenin, işleteni olduğu araçta yolcu iken sürücünün tam kusuru sonucu oluşan kazada ölmesi şeklinde gerçekleştiği uyuşmazlık konusu değildir. Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasında uyuşmazlık hukuki nitelikte olup, aracın işleteni olması nedeniyle eyleminden sorumlu olduğu sürücünün tam kusurlu eylemi ile ölen işletenin desteğinden yoksunkalanların karayolları zorunlu trafik sigortasından tazminat isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği ve doktrinde kabul edildiği gibi destekten yoksun kalma tazminatı doğrudan değil yansıma yoluyla oluşan zararlar kapsamındadır ve yansıma yoluyla zarar gören destek tazminatı isteyenlerin, kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken olanaklı değildir. Prof.Dr.S.S.Tekinay birlikte kusurun varlığı esas itibariyle istemde bulunanın değil ölenin davranışına göre belirleneceğini, Dr.H.Becker ise destekten yoksun kalan 3. kişilerin haklarının ölene/öldürülene yönelik hukuk ihlalinin tali sonucu olduğunu, bu nedenle kusur ve birlikte kusur dava hakkı olan 3. kişinin değil, ölen/öldürülenin eylemi göz önünde tutularak belirlenir şekilde görüş bildirmişlerdir. Bu konuda doktrinde tam bir görüş birliği vardır. Federal Mahkeme yerleşmiş içtihadı da bu yöndedir. Bu nedenle somut olayda destekten yoksun kalan davalılar sigorta ilişkisi bakımından 3.kişi durumundadırlar ancak destekleri olan işletenin ölümü nedeniyle uğradıkları zarar yansıma yoluyla zarar olup, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan davalı sigortacının sorumluluğu işletene teb’an ve onun sorumluluğu ile sınırlı olması nedeniyle, onun eyleminden sorumlu olduğu şoförün tam kusurlu davranışı sonucu ölmesi karşısında işletenden istenemeyecek tazminatın onun bu sorumluluğunu temin eden sigortacıdan istenmesi mümkün değildir.
    Konunun sigorta hukuku ilkeleri bakımından değerlendirilmesine gelince; bilindiği gibi Karayolları Motorlu Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sorumluluk sigortası türlerinden biri olup, bu tür sigortada sigorta ettirenler durumunda olan işleten ve onun gibilerin motorlu araçlarının neden oldukları zararlardan dolayı kendilerine düşen hukuki sorumluluğu, KZMSS sözleşmesini yapan sigortacı belirli limitlere kadar karşılamakla yükümlüdür. KTK"nun 91/1.maddesinde ifadesini bulan bu tür sigortada sigortacının sorumluluğu, sigorta ettiren durumunda olan işletenin hukuki sorumluluğu ile eş değerli olup, ondan fazlasından sorumlu değildir. Zira, sorumluluk sigortası bir meblağ sigortası olmayıp, sadece olaydan zarar görenlerin gerçek zararlarını giderme ve zarardan sorumlu olan işleten ve onun gibilerin malvarlığındaki bu tazminat ödemesi nedeniyle oluşacak eksilmeyi önleme amacına yönelik bir pasif sigorta türüdür. Açıklanan bu ilkeler gereğince, oluşan bir trafik kazası sonucu ölen işletenin desteğinden yoksun kalan hak sahiplerinin sorumluluk sigortacısına karşı yöneltebilecekleri yansıma yolu ile oluşan zarar miktarı, işletene karşı ileri sürebilecekleri tutardan fazla ve ayrı olması mümkün değildir. Bu nedenle sürücünün kendi kusurundan kaynaklanan zarardan onun hak sahiplerinin yararlanması ve bunu sorumluluk sigortacısından isteyebileceği yönündeki mahkeme ve Hukuk Genel Kurulu çoğunluk görüşünün doğru olmayacağı kanısındayım.        
    Direnme kararında, işletenin yakınlarının onun trafik kazasında ölümünden kaynaklanan destekten yoksunluk zararlarına ilişkin tazminat istemleri bakımından, sigorta ilişkisinde üçüncü kişi durumunda olmaları nedeniyle (kusur durumuna da bakılmaksızın) KZMSS"nı yapan sigortacıdan sigorta tazminatı isteyebilecekleri de kabul edilmektedir. Bu düşünce biçimi öncelikle tazminat hukuku ilkelerine uygun düşmemektedir. İşletenin kendi sorumluluk alanında ve kendisinin sorumlu olacağı bir trafik kazası sonucu ölümü halinde, bu olaydan yansıma yolu ile zarar gören yani işletenin desteğinden yoksun kalanların, bu zararlarını tazminat hukuku çerçevesi içerisinde talep haklan bulunmamaktadır. Zira, işletenin trafik kazası sonucu ölümü durumunda, kusurlu olsa dahi kendisinin desteğinden yoksun kalanlara tazmin yükümlülüğü doğmaz. Öte yandan, bu kabul biçimi KZMSS ilkelerine de ters düşmektedir. Bilindiği üzere KTK"nun KZMSS"na ilişkin 9I/I. maddesi hükmüne göre, bu sigorta işletenin aynı yasanın 85/1 nci maddesi kapsamında olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak amacı ile oluşturulmuş bir sorumluluk sigortası türüdür. KTK"nun 85/1. maddesine göre ise, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, ya da bir şeyin zarara uğramasına neden olması durumunda, motorlu aracı işletenin bu zarardan sorumlu olacağını hüküm altına almıştır. Diğer taraftan, aynı yasanın 92/b maddesinde ise, sadece işletenin kendisinin değil, bu maddede sayılan yakınlarının mallarına gelecek zararın da KZMSS kapsamı dışında kaldığı belirlenmiş olup, doktrin ve yargı içtihatlarında sadece bu maddede sayılan kişilerin bedensel zararlarının KZMSS kapsamında olması gerektiği kabul edilmiştir. Yoksa, bizzat sigorta ettiren durumunda olan işleten veya onun gibilerin ölümlerinden doğacak doğrudan veya dolaylı (yansıma) zararları bu tür sigorta kapsamında değildir. Daha açık bir deyişle, KZMSS sigortası bir can sigortası türü olmayıp, bir sorumluluk sigortası türüdür. Görüldüğü gibi, işletenin ölümü KZMSS kapsamı dışında tutulduğundan onun ölümünden dolayı yansıma yolu ile zarar gören destekten yoksun kalan hak sahiplerinin bu tür zararları da sigorta güvencesi kapsamında bulunmamaktadır.
    Bu nedenle karar düzeltme isteminin kabulü ile direnme kararının uygun görülmesine ilişkin Hukuk Genel Kurulu kararının kaldırılarak direnmeye dair yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşündeyim.
              
                                                        

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi