Esas No: 2022/3016
Karar No: 2022/14166
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/3016 Esas 2022/14166 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Hazine, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğradığı zararın tazmini için dava açmıştır. Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, ancak bu kararın temyiz süresi yetkisiz temsilciye yapılan tebligat nedeniyle başlamamıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemede, bozma sonrasında taraflar arasında bir anlaşmanın olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak usulüne uygun olmayan sulh uyarınca hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise; Hazine adına açılan davalarda Hazine'yi temsil yetkisi, Hazine avukatına aittir. Hazine avukatı olmayan yerlerde ise 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin 3 üncü bendine göre adli davaları yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebilir. Üst yönetici bu yetkisini hukuk birimi amirine devredebilir. Maliye Bakanlığının 13.01.2012 tarihli ve 56 sayılı onayı ile bu yetki ilçelerde mal müdürlerine devredilmiştir. Dava ise tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 1007.maddesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen ve 13.02.2018 tarihinde kesinleşen hükme karşı, davalı Hazine vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuş, mahkemece 17.12.2021 tarihli kararla temyiz başvurusu süresinde olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 12.03.2015 tarihli kararla dava konusu Birlik Köyü, 1687 parsel sayılı taşınmazın arsa niteliği ile dava tarihindeki değerinin soyut beyanla belirlenen bedeline hükmedildiği, bu hükmün davalı Hazine vekilince temyizi üzerine (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 22.06.2016 tarih, 2015/7834 Esas, 2016/7381 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın öncelikle arsa veya arazi vasfının net olarak belirlendikten sonra, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali kararının kesinleşme tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrası açılan duruşmada davalı Hazine'yi temsilen ... davacı tarafa ödeme yapıldığı ve dava konusu taşınmaza ilişkin karşılıklı olarak harhangi bir talebinin kalmadığı yönünde beyanda bulunmuştur. Bu beyan üzerine mahkeme, 23.11.2017 tarihinde karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, bu karar davalı Hazine adına Kaynarca Mal Müdürlüğüne çıkartılan tebligat sonucu Mal Müdürlüğü temsilcisi vasfıyla ...'a tebliğ edilmiş, kararın temyiz edilmemesi üzerine karar, 13.02.2018 tarihinde kesinleşmiştir.
Hazine adına açılan davalarda Hazine'yi temsil yetkisi, Hazine avukatına aittir. Hazine avukatı olmayan yerlerde ise 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin 3 üncü bendine göre adli davaları yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebilir. Üst yönetici bu yetkisini hukuk birimi amirine devredebilir. Maliye Bakanlığının 13.01.2012 tarihli ve 56 sayılı onayı ile bu yetki ilçelerde mal müdürlerine devredilmiştir.
Somut olayda, yukarıda bahsedilen düzenleme göz önünde bulundurulduğunda, karar tebligatı yetkisiz temsilciye yapılarak hüküm kesinleştirilmiştir.
Temyiz süresi, kural olarak gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğiyle başlar. Somut olayda tebligat yetkisiz temsilciye yapıldığından, tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile;
Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli ek kararı, aynı mahkemenin 14.05.2020 tarihli kararı ve 2017/18 Esas, 2017/308 Karar sayılı kararının 13.02.2018 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, tarafların anlaştığından bahisle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, bozma sonrası duruşmaya Kaynarca Mal Müdürlüğünde görevli Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni olan ... katılmış ve dava konusu taşınmaza ilişkin ödeme yapıldığından, karşılıklı olarak herhangi bir talebin kalmadığını beyan etmiştir.
Maliye Bakanlığının 13.01.2012 tarih ve 56 sayılı onayına göre davada Hazine adına sulh, kabul ve feragat işlemleri yapabilme yetkisi Muhakemat Müdürlüğüne, müdürlük olmayan yerlerde yetkilendirilen Hazine avukatlığının hukuki görüşü ile ilçelerde mal müdürünün teklifi üzerine kaymakama aittir.
Mahkemece usulüne uygun olmayan sulh uyarınca hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.