17. Hukuk Dairesi 2016/20415 E. , 2019/9212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkiline evim paket poliçesiyle sigortalı olan konutta belediyeye ait rögarın tıkanması sonucunda atık suların geri tepmesi nedeniyle hasar meydana geldiğini, hasarlanan mallar nedeniyle sigortalıya hasar ödemesi yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.832,61 TL"nin davalıdan tahsili ile itirazın iptaline takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2560 sayılı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer büyükşehir belediyeleri hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi"de 2560 sayılı kanuna tabidir.
2560 sayılı Kanunun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle İSKİ tarafından
yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce İSKİ"den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, İSKİ"nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir.
Yine ... Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği"nin 10. maddesinde evsel atıksu kanalizasyon bağlantılarının ne şekilde yapılacağı, buna dair ruhsatın nasıl verileceği hususlarında düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliğin 27. maddesinde ise yönetmelik hükümleri uyarınca ya da diğer mevzuatla yasaklanmış olan eylem ve eylemlerin ya da faaliyetlerin tespiti halinde bu faaliyetlerin veya eylemlerin durdurulması, engellenmesi ya da ortadan kaldırılması için yapılacak işlemlerin neler olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere ... kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalı ... denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, ... kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarak da sorumluluğu vardır. Nitekim ... kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür.
Somut olayda, ekspertiz raporunda hasarın, rögarın tıkanması neticesinde buradan geri tepen suların rögar seviyesinin altında kalan sigortalı konuta sirayet etmesi sonucu sözkonusu dahili su hasarının meydana gelmiş olabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişisinden alınan 09.06.2015 tarihli raporda, ... Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği"nin 10. maddesine dayanarak, sözkonusu tıkanıklığın sebebinin, risk kapsamında ve olası bir
kaza sonucu oluşan bir olay olduğu, oluşan hasardan da ilgili idarenin sorumlu olmadığı rapor edilmiştir. Davacı vekili, tıkanıklığın nerede oluştuğunun tespit edilemediği, tıkanıklığın ana hatta meydana geldiği dolayısıyla davalının sorumlu olacağını belirterek rapora itiraz etmiştir.
Davacı vekili tarafından yapılan itiraz sonucunda inşaat mühendisi bilirkişisi tarafından keşif yapılarak, 11.11.2015 tarihli rapor düzenlenmiş, kanalizasyon hattındaki tıkanıklıktan dolayı oluşan ve de oluş nedeni tam net olarak belirlenemeyen taşmanın sebep olduğu zararın meydana gelmesinde davalı konumdaki ESKİ Genel Müdürlüğünün kusurunun bulunmadığı, sigortalı konutun imar yönetmeliğine uygun yapılmamasından ve de bodrum kattaki gider borusunun kotunun parsel bacasının kotunun altında kalmasından, ayrıca parsel bacasında yapılan gider bağlantısında taşkın anında geri tepmeleri önleyici tedbirlerin alınmamasından dolayı oluşan zarardan sigortalanan mesken maliklerinin kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında tıkanıklığın yeri ve nedeni tam tespit edilememiş olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece, sigortalı konutun bulunduğu binanın şebeke bağlantılarına ait ruhsat, izin, proje gibi evraklar ile arıza kayıtları ilgili idarelerden celbedilerek, olayın oluş şekli yani tıkanıklığın yeri ve nedeninin tespiti, olay tarihinde aşırı yağışın olup olmadığının belirlenmesi, Deşarj Yönetmeliği hükümlerine göre şebeke bağlantılarında eksiklikler olup olmadığı, parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirlerin alınıp alınmadığı, bu tedbirler alınmamış ise zararın meydana gelmesindeki etkileri, sigortalı, bina yönetimi veya başka herhangi birinin zararın meydana gelmesinde kusuru olup olmadığı, bunların kusuru var ise zararın meydana gelmesinde mevcut kusurun ağırlığı gibi hususlar nazara alınarak davalı ESKİ"nin denetim yükümlüğünden kaynaklanan herhangi bir kusuru olup olmadığı, var ise davalı ... ve bina sahiplerinin zararın meydana gelmesinde ne oranda kusurlu olduğu konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.