Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/913 Esas 2020/10085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/913
Karar No: 2020/10085
Karar Tarihi: 08.07.2020

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/913 Esas 2020/10085 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2020/913 E.  ,  2020/10085 K.

    "İçtihat Metni"



    5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"na muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun"un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddeleri uyarınca 1.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2018 tarihli ve 2017/224 esas, 2018/19 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 23/12/2019 gün ve 94660652-105-34-16809-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/12/2019 gün ve KYB 2019-133577 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, soruşturma evresinde sanığa çıkarılan önödeme ihtarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20. maddesi gereğince "adreste kimse bulunamaması üzerine, adresin kapalı olması sebebi en yakın komşu, sorulmuş, verilen sözlü beyanda muhatabın geçici olarak çarşıya gittiğinin beyan edilmesi üzerine tebliğ imkansızlığı sebebiyle tebliğ zarfı Osman Gazi Mahalle muhtarı ... tarihinde teslim edilmiş olup düzenlenen 2 no"lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır, ayrıca en yakın komşu, kapıcı veya yöneticiye" şeklindeki kayıt ile 23/01/2017 günü tebliğ edilip, beyanda bulunan ve haber bırakılan komşu ismi tespit edilmeksizin ve haber verilip verilmediği belirtilmeksizin tebliğ yapıldığı anlaşılmış ise de, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19/09/2018 tarihli ve 2016/12791 esas, 2018/8413 karar sayılı ve 3. Hukuk Dairesinin 11/02/2019 tarihli ve 2017/5224 esas, 2019/901 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı ve tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahip olup, isim vermekten imtina edemeyeceğinden bu haliyle sanığa yapılan tebligatın usulü ile yapılmadığı ve geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığa soruşturma aşamasında yapılan ön ödeme önerisinin usulüne uygun olmadığı nazara alınarak kovuşturma aşamasında sanığa bildirimde bulunularak önödeme kapsamında gerekli parayı yargılama giderleriyle birlikte ödeyip ödemeyeceğinin tespit edilerek, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2018/1352 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309/4-a. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre; müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, 08/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.