23. Hukuk Dairesi 2015/1607 E. , 2016/228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmelerde, davacı yükleniciye inşaatın aşamalarına göre bağımsız bölüm devrinin yapılması gerektiği, ancak ihtara rağmen 44 adet bağımsız bölümün satış yetkisinin verilmediğini ileri sürerek, sözleşmede düzenlenen cezai şartın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin feshi için dava açıldığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava tarihinden önce satış yetkisi verilen bağımsız bölüm sayısı ve inşaatın mevcut seviyesi dikkate alındığında davacının talep ettiği bağımsız bölümleri hak etmediği gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davalı vekili katılma yolu ile mahkeme kararını temyiz etmiş ise de; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin, davalı vekiline 06.01.2015 günü tebliğ edildiği, 10 günlük temyiz süresinden sonra, 20.01.2015 tarihinde kararın davalı vekilince temyiz edildiği anlaşıldığından süresinde yapılmayan temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
Uyuşmazlık,taraflar arasında düzenlenen 09.10.1998 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve eklerinden kaynaklanmakta olup, davacı yüklenici tarafından hakedildiği ileri sürülen bağımsız bölümlerin talep edilmesine rağmen sözleşmede öngörülen sürede satış yetkilerinin verilmemesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istenmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yüklenici tarafından ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/189 esas sayılı davasında sözleşmedeki bağımsız bölümlerin paylaşımı konusunda uyarlama ve sözleşme süresinin tespiti hakkında dava açıldığı, anılan dosya ile birleştirilen 2012/100 esas sayılı dosyada ise arsa sahibince sözleşmelerin feshinin talep edildiği görülmektedir. Her üç talebin de, eldeki davayı doğrudan etkiler nitelikte bulunduğu açıktır. Gerçekten de, fesih halinde cezai şartın istenemeyeceği ortada olduğu gibi, uyarlama konusunda açılmış ayrı bir dava bulunduğu ve o davada taraflara ait olması gereken bağımsız bölümlerin ve teslimi gereken sürenin tespiti ile yüklenicinin temerrüde düşüp düşmediği, keza, taraflara ait olan bağımsız bölümler tespit edildikten sonra, yüklenicinin hakedip de almadığı bağımsız bölüm bulunup bulunmadığının belirleneceği ve satış yetkisi verilmeyen bağımsız bölüm varsa, sözleşmenin 5. maddesinde gösterilen devir aşamalarının oluşup oluşmadığının mevcut mahkemece ayrı ayrı ve tümüyle inşaatın değerlendirilmesi suretiyle belirlenip cezai şart isteminin buna göre bir hükme bağlanması gerekirken, anılan davaların sonuçları beklenilmeden ve özellikle imalat aşamasının sözleşmenin 5. maddesine göre değil, yüzde olarak tespit edilmek suretiyle eksik inceleme ile hükme varılması doğru olmamıştır.
İzah edilen sebeplerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz talebinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, 1.350.00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.