17. Hukuk Dairesi 2017/1909 E. , 2019/9208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların desteğinin davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu iken geçirdiği tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini belirterek asıl dosyada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uzman bilirkişilerce hesaplanacak maddi tazminatın ve 35.000,00 TL manevi tazminatın, birleşen dosyada ise davacıların her biri için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, hatır taşıması savunmasında bulunarak davanın reddini talep etmiş, davalı ... vekili davanın reddini talep etmiş davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dosya yönünden; davacı ..."ın destekten yoksun kalma tazminat davasının ıslah beyanları doğrultusunda kabulüne, 44.201,51 TL tazminatın davalı ...Ş yönünden temerrüt tarihi olan 08/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, davalılar
... ve ... yönünden kaza tarihi olan 13/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılar ... Sigorta A.Ş, ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine, davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2014/162 esas sayılı dosyası yönünden; davacı ... ve davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacılar için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler, davacılar vekilinin (4) nolu bent kapsamı dışında yer alan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, meydana gelen kazada davacıların desteği, davalı ...Ş. tarafından trafik sigortası ile teminat altına alınan araçta yolcu konumundadır. Ceza yargılamasında davalı sürücü ve araçtaki diğer arkadaşları; desteğin davalı sürücünün arkadaşı olduğunu bir yere gidip oturduktan sonra eve dönerken kazanın meydana geldiğini beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması bulunduğunu savunmuş; mahkemece hatır taşıması
konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda; mahkemece davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52 de düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda davalı ... vekili tarafından, desteğin bilerek alkollü olan arkadaşının aracına bindiği yönünde iddia ve savunma ileri sürülmüş, mahkemece bu konuda da bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının müterafik kusuru olması halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususu değerlendirilmelidir.
Bu durumda mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi gereğince davacıların desteğinin arkadaşı olan sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binip binmediği, müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekip gerekmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun değerlendirilmemiş olması isabetli görülmemiştir.
4-6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir
olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, asıl dosya davacısı desteğin annesi ... için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.