Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7746 Esas 2020/7379 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7746
Karar No: 2020/7379
Karar Tarihi: 22.12.2020

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7746 Esas 2020/7379 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık taksirle yaralama suçuyla açılmış bir dava sonrası mahkeme tarafından düşürülmüştür. Olayda, sanığın arabasıyla karşı yöne geçmesi sonucu iki kişinin arabasıyla çarpışması sonucu basit tıbbi müdahalelerle giderilebilecek şekilde yaralanması söz konusudur. Sanığın tam kusurlu olduğu değerlendirilmiş ve yapılan incelemeler sonucu davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Ancak müşteki tarafından yapılan şikayet vazgeçme beyanının resmi belge olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadan, hükmün kanuna aykırı olduğu ve mahalli Cumhuriyet savcısının itirazının yerinde görüldüğü belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 73/4 ve CMK'nın 223/8. maddeleri ile TCK'nın 89. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi söz konusudur.

12. Ceza Dairesi 2019/7746 E. , 2020/7379 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 73/4. ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşme

Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, gece vakti aydınlatmasız, meskun mahal dışı iki şeritli iki yönlü asfalt il yolunda sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle karşı istikamete ait şeride tecavüz etmesi sonucu müştekilerin bulunduğu otomobil ile çarpışması neticesinde iki müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın tam kusurlu olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Sanığa atılı taksirle yaralama suçu TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, müşteki ..."un 22.12.2015 tarihli duruşmada şikayetten vazgeçtiklerini beyan ederek mahkemeye kendisi ve reşit olan oğlu müşteki ..."un imzalarını içeren ibraname sunduğu, vekaletnamede vazgeçmeyi kabule yetkisi bulunan sanık müdafiinin de aynı tarihli duruşmada şikayetten vazgeçmeyi sanık adına kabul ettiği, ancak; müşteki ..."un şikayetten vazgeçmeye ilişkin dosya içerisinde şahsen yapmış olduğu bir beyanın yer almadığı, şikayetten vazgeçme hakkının şahsa sıkı surette bağlı haklardan olduğu ve müşteki ... tarafından 22.12.205 tarihli duruşmada sunulan ibranamedeki imzanın da müşteki ..."a ait olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde kamu davasının düşmesine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.