17. Hukuk Dairesi 2016/12777 E. , 2019/9207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücü, ... ve trafik sigortacısı olduğu araçların kusuru sonucu gerçekleşen kazada davacıların desteğinin vefat ettiğini belirterek davacıların her biri için ayrı ayrı 500.00 TL maddi, davacı ... için 30.000.00 TL, davacı ... ve ... için ayrı ayrı 20.000.00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş, 02.03.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne,maddi tazminat davası yönünden; Davacıların maddi tazminat davalarının davalılar ... A.Ş yönünden kabulüne, davalılar ... , ..., ... yönünden kısmen kabulüne, Davacı ... için; 6.633,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının tamamından davalı ...Ş, %75"ine tekabül eden 4.975,12 TL"sinden
davalılar ... ve ... sorumlu olmak kaydıyla, %25"ine tekabül eden 1.658,37 TL"sinden davalı ... Kürel sorumlu olmak kaydıyla davalılar ..., ... ve ... ve ... Anonim Şirketinden tahsiline, Davacı ... için; 27.339,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının tamamından davalı ...Ş, %75”ine tekabül eden 20.504,31 TL”sinden davalılar ... ve ... sorumlu olmak kaydıyla, %25"ine tekabül eden 6.834,77 TL"sinden davalı ... Kürel sorumlu olmak kaydıyla davalılar ..., ... ve ... ve ... Anonim Şirketinden tahsiline, Davacı ... için; 32.048,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının tamamından davalı ...Ş, %75”ine tekabül eden 24.036,69TL”sinden davalılar ... ve ... sorumlu olmak kaydıyla, %25"ine tekabül eden 8.012,23 TL"sinden davalı ... Kürel sorumlu olmak kaydıyla davalılar ..., ... ve ... ve ... Sigorta tan tahsiline, Hükmolunan maddi tazminat miktarlarına, davalı ... AŞ. için temerrüt tarihi olan 09/04/2014, davalılar ..., ... ve ... için kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı ... yönünden reddine, manevi tazminat davası yönünden; Davacı ..."un manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın %75"ine tekabül eden 15.000,00 TL"sinin davalılar ... ve ... , 5.000,00 TL"sinin davalı ... kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ve davacıya ödenmesine, Davacı ..."in manevi tazminat davasının kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın %75"ine tekabül eden 15.000,00 TL"sinin davalılar ... ve ... , 5.000,00 TL"sinin davalı ... kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ve davacıya ödenmesine, Davacıların manevi tazminat davasının davalı ... yönünden reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalılar ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin kaza sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında; davacı ... ve davalı ... kusurlu bulunmuş kamyon sürücüsü davalı ..."a ise kusur izafe edilmemiştir. Yargılama sırasında kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla alınan 14.12.2015 tarihli kusur raporunda ise; davalı ... %75 kusurlu bulunmuş davacı ..."ın ve kamyon sürücüsü ... meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığı bildirirken davalı ..."e maliki olduğu kamyonun yan bantlarının bulunmaması nedeni ile %25 kusur verilmiştir. Mahkemece bu rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.
Kazaya ilişkin ceza yargılaması dosyası olan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/384 esas sayılı dosyasında kusur durumlarının belirlenmesi amacıyla alınan ATK trafik ihtisas dairesinden rapor alınmış olup raporda; davalı ... asli kusurlu, davacı ... tali kusurlu bulunurken davalı ... kusursuz bulunmuştur.
Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece öncelikle kazaya karışan kamyonun yan bantlarının bulunup bulunmadığı hususu ile ilgili belgeler toplanılarak, ilgili yönetmelik de dikkate alınmak suretiyle kaza anında yan bantların bulunup bulunmadığı, yan bantların bulunmasının gerçekleşen sonucu önlemede etkili olup olmayacağının da değerlendirildiği, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden kusur durumuna ilişkin çelişki giderici, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili
hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
2918 sayılı KTK"nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Somut olayda, davalı ... vekili kazaya karışan ... idaresindeki motorun ... Restoran isimli iş yerinin yemek dağıtım işinde kullanıldığını ve restorana ait olduğunu, kendisinin bu restoranı kaza tarihinden yaklaşık 1 yıl önce dava dışı ..."a devrettiğini, kazaya karışan motorun da kulanımının devirle birlikte rastoran sahibine geçtiğini savunmuş ve buna ilişkin olarak 20.03.2012 tarihli ticari işletme devir sözleşmesi ve eki olarak da restorant ile devredilen eşya ve araçlara ait demirbaş listesini sunmuştur. Mahkemece davalı ..."in bu savunması üzerinde durulmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Buna göre yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve davalının savunması göz önünde bulundurularak, davalı ... ile dava dışı ... arasındaki devir sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. kişileri bağlayacak güçte bir sözleşme olup olmadığı, işletmeye ait defterler, vergi kaydı vb deliller incelenerek işletmenin devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği, kazaya karışan motorun teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı gerektiğinde şartları varsa davalı işletmeye ilişkin ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle sözleşmenin yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... , ... ve ..."e geri verilmesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.