5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4169 Karar No: 2017/3811 Karar Tarihi: 18.09.2017
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/4169 Esas 2017/3811 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2015/4169 E. , 2017/3811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminden yapılan sorgulamada sanık hakkında Isparta 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/04/2013 gün ve 2011/283 Esas, 2013/160 Karar sayılı ilamıyla sanığın zincirleme tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın 26/06/2013 tarihinde kesinleştiği, suç tarihinin 2010 yılı ve öncesi, iddianame tarihinin 06/05/2011 olduğu; iş bu kamu davasında ise suç tarihinin Aralık 2005, iddianame tarihinin 09/05/2011 olması karşısında; sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında değişik tarihlerde birden fazla mağdura kazanç karşılığı ödünç para verdiği, suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesinti bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle aynı teselsül içerisinde değerlendirilecek eylemler bölünmek suretiyle ayrıca yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.