Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4150
Karar No: 2021/1593
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/4150 Esas 2021/1593 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/4150 E.  ,  2021/1593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    KARAR

    Davacı ... vekili, davalının ..."taki birikimleri, davalı adına alınan taşınmaz nedeniyle 50.000,00 TL ve davalının aldığı silah bedelinin davacı tarafından ödenmesi nedeniyle 1.600,00 Euro"nun davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamları sonrasında yapılan yargılama neticesinde davacının konut ön biriktirim fonu üyeliğinden kaynaklanan katılma alacağının kabulü ile 9.541,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, katkı payı katılma alacağı istemine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3), davalı vekilinin aşağıdaki (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin ... konut ön biriktirim fonundaki birikime ilişkin katılma alacağı hesaplamasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... ...’ün ... konut ön biriktirim fonuna eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi döneminin geçerli olduğu 15.02.2002 tarihinde üye olduğu ve mal rejimi sona erdiği tarihte 19.082,61 TL birikimi bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan birikimin edinilmiş mal olarak değerlendirilmesi doğru ise de, mal rejiminin sona erdiği tarihteki değer üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
    Edinilmiş malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232 ve 239/1. m) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda 19.082,61 TL’nin tasfiye tarihi itibarıyla değeri belirlendikten sonra davacının katılma alacağının hesaplanması gerekir. Mahkemece, konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılarak 19.082,61 TL’nin tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibarıyla sürüm (rayiç) değeri tespit ettirilip, talep miktarı ve müktesep haklar gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    3. Davacı vekili ve davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının konut ön biriktirim fonu üyeliğinden kaynaklanan katılma alacağının kabulü ile 9.541,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, bunun yanında vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmamıştır.
    Gerek mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK’un) 382 ve devamı maddelerinde gerekse de yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nin) 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır.
    6100 sayılı HMK’nin “Hükmün Kapsamı” başlığını taşıyan 297’nci maddesi; “(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
    b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2.) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olması gereklidir. Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi kanun ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü çelişkiden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Mahkemece HMK’nin 297., 323. maddelerine göre vekalet ücreti hakkında uygun hüküm kurulması gerekirken, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi