Esas No: 2020/9418
Karar No: 2022/7060
Karar Tarihi: 15.06.2022
Danıştay 6. Daire 2020/9418 Esas 2022/7060 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/9418 E. , 2022/7060 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9418
Karar No : 2022/7060
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ... Demir Tic. ve San. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana İli, Çukurova İlçesi, .. Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının yapı denetim kuruluşunun hizmet sözleşmesinin feshi üzerine %44 seviyesindeyken mühürlenmesi sonrasında, mühür fekki yapılarak yapının %75 seviyesine yapı denetimsiz olarak getirildiğinden bahisle 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca 317.179,45 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... Belediye Encümeninin ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararda; olayda, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca idari para cezası verilmiş ise de, 32 ve 42. maddelerinin ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılara uygulanabileceği; herhangi bir yapı denetim şirketinden hizmet alınmaksızın inşai faaliyete devam edilmesi durumunda, 4708 sayılı Yasa hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, bu fiili işleyenlerin para cezası ile cezalandırılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmayan 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyiz edilen kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra Üye ...'in 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunmadığından her bir davacı tarafından idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerektiği yönünde usule ilişkin karşı oyu bulunmakta ise de, dava konusu işlemler arasında hukuki yönden bağlılık ilişkisi bulunduğu sonucuna varılarak işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Adana İli, Çukurova İlçesi, .... Mahallesi, .... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının yapı denetim kuruluşunun hizmet sözleşmesinin feshi üzerine %44 seviyesindeyken mühürlenmesi sonrasında, mühür fekki yapılarak yapının %75 seviyesine yapı denetimsiz olarak getirildiğinden bahisle 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca 317.179,45 TL idari para cezası verilmesine ilişkin davalı idare işlemi tesis edilmiştir.
Bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun "Yapı denetim kuruluşu ile mimar ve mühendislerinin yapı ile ilişkisinin kesilmesi" başlıklı 6. maddesinde; yapı denetim kuruluşunun görevden ayrılması veya mimar ve/veya mühendislerinden birinin, herhangi bir sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde yapı denetim kuruluşunun durumu; gerekçeleri ile birlikte en geç altı iş günü içinde yazılı olarak Bakanlığa ve ilgili idareye bildireceği, aksi takdirde kanunî sorumluluktan kurtulamayacağı, bu durumda; yapı sahibince, yeniden yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe veya yapı denetim kuruluşunca, ayrılan mimar ve/veya mühendislerin yerine yenisi işe başlatılmadıkça ilgili idarece yapının devamına izin verilmeyeceği, "Diğer hükümler ve yönetmelikler" başlıklı 12. maddesinde; bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinde; Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyidelerin uygulanacağı, ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan ya da 27 nci madde kapsamında ruhsat alınmadan yapılabilen yapılardan aynı maddede belirtilen koşullar sağlanmadan yapılanların sahibine, yapı müteahhidine ve aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, bin Türk lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı, hüküm altına alınmıştır.
05/02/2008 tarih ve 26778 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 23. maddesinin 8. fıkrasında; "Yapı denetim hizmet sözleşmesi feshedilen yapı hakkında ilgili idaresince yerinde inceleme yapılarak, yeni bir yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalanana kadar yapının devamına izin vermemek üzere yapı tatil tutanağı düzenlenir.", 10. fıkrasında; "... yapı denetimi hizmet sözleşmesi fesih edilen işler için yapı sahibi tarafından yeni bir yapı denetim kuruluşu ile sözleşme akdedilir. Yeni bir yapı denetim kuruluşu görevlendirilmeksizin yapının devamına hiçbir surette izin verilmez. İlgili idarece, ilk ruhsat numarası yazılmak kaydıyla yeni bir yapı ruhsatı tanzim edilir. Yeni ruhsatın ekine ek-22'de gösterilen form-20'ye uygun seviye tespit tutanağı tanzim edilerek konulur." hükümlerine yer verilmiştir.
Anayasanın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla cezaların şahsiliği ilkesi; kimsenin, işlemediği bir eylemden dolayı sorumlu tutulmamasını, suçun işlenmesine bizzat ya da dolaylı olarak katılmadıkça cezalandırılamayacağını belirtmektedir. Anayasanın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin incelenmesinden; yapı denetim kuruluşu gözetiminde yapılan yapılarda, yapı denetim hizmet sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, yapının mevcut haliyle seviye tespitinin yapılacağı, yeni bir yapı denetim kuruluşu ile sözleşme yapılana kadar inşaata devam edilemeyeceği, dolayısıyla, yapı denetim hizmet sözleşmesinin feshi sonrasında, yeni bir yapı denetim kuruluşu ile sözleşme imzalanmadan, yapının inşaasına devam edilmesi, sözleşme imzalandıktan sonra ilk ruhsat numarası yazılmak kaydıyla yeni bir yapı ruhsatı tanzim edilmeden inşaate devam edilmesi halinde, bu durumun imar mevzuatına aykırılık teşkil edeceği ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapı nedeniyle sorumlular hakkında imar para cezası verilebileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Adana İli, Çukurova İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, .... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davaya konu yapı için 11.07.2017 tarihli yapı ruhsatı verildiği, müteahhit, şantiye şefi ve yapı denetim değişikliği yapılması nedeniyle 25.01.2018 tarihli bir yapı ruhsatı düzenlendiği, inşaat devam ederken yapının denetimini üstlenen ... Yapı Denetim Limited Şirketi ile imzalanan yapı denetimi hizmet sözleşmesinin yapı sahibi tarafından ... gün ve ... sayılı ihbarname ile feshedildiği, 11.09.2018 tarihinde gerçekleştirilen denetim ile düzenlenen yapı tatil zaptı ile inşaatın %44 seviyesinde olduğunun tespit edildiği, ... İlçe Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün ... gün ve ... sayılı yazıları ile davacıların bilgilendirildiği, 18.02.2019 tarihinde yapılan denetimde düzenlenen yapı tatil zaptı ile inşaatın %75 seviyesinde olduğunun tespit edilmesi üzerine, başka bir yapı denetim şirketiyle sözleşme yapılmasına rağmen ruhsat işlemleri bitirilmediği ve sözleşmeyi yapan yapı denetim şirketi tarafından sözleşme reddi yapıldığından dolayı inşaatın denetimsiz olarak %75 seviyeye geldiği ve mühür fekki yapıldığınden bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca yapı müteahhidi olarak "... Tic. ve San. A.Ş." ye para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan dosyada yer alan 25.01.2018 tarihli yapı ruhsatında "müteahhit" olarak "... Otopark İşletmeciliği İnş. Yapı Malzemeleri Taşıma Tic. ve San. Ltd.Şti."nin yer aldığı, 11.09.2018 ve 18.02.2019 tarihli yapı tatil zaptında yapı müteahhidi ... Tic. ve San. A.Ş." gösterilmiş iken 11.09.2018 tarihli seviye tespit tutanağının yapı müteahhidi ve yapı sahibi ... İşletmeciliği İnş. Yapı Malzemeleri Taşıma Tic. ve San. Ltd.Şti. tarafından imzalandığı görülmektedir.
Bu durumda, yapı denetim hizmet sözleşmesinin feshi sonrasında, yeni bir yapı denetim kuruluşu ile sözleşme imzalanmadan ya da sözleşme imzalandıktan sonra ilk ruhsat numarası yazılmak kaydıyla yeni bir yapı ruhsatı tanzim edilmeden inşaate devam edilmesi halinde, bu durumun imar mevzuatına aykırılık teşkil edeceği ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapı nedeniyle sorumlular hakkında imar para cezası verilebileceği açık olmakla birlikte, öncelikle işleme konu aykırılığın kim tarafından yapıldığı araştırılarak (11.09.2018 - 18.02.2019 tarihleri arası) suç ve cezaların şahsiliği ilkesi açısından dava konusu para cezasının değerlendirilmesi, dava konusu para cezasında bu ilke açısından hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşılması durumunda ise, para cezasının 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddesinde öngörülen esaslara göre uygun olarak belirlenip belirlenmediğinin ortaya konularak karar verilmesi gerektiğinden dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 15/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle kararın bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.