6. Ceza Dairesi 2015/5988 E. , 2016/916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak, cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık hakkında “kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca sanık savunmanı yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden, istem gibi İADESİNE,
II-) Sanık hakkında “nitelikli yağma, cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü:
Sanık hakkında “cinsel saldırı” suçunda; TCK"nın 102/5. maddesinin uygulama ihtimaline binaen katılanın olay nedeniyle beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alınamadan hüküm kurulması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a, b, c, d, e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140, 2015/85 esas ve karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini, mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-) Sanık hakkında “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun
takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) 5237 sayılı TCK"nın 50/3. fıkrası uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum olmayan sanığa verilen otuz gün ve daha az süreli hapis cezasının, anılan Yasanın 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2-) Uygulamaya göre de; sanığın, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a, b, c, d, e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyu üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluğunun sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140, 2015/85 esas ve karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.