10. Ceza Dairesi 2019/2219 E. , 2019/6135 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 08/05/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararı ile; hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 11/06/2018 tarihli ve 2014/410 esas, 2015/72 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/05/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 12/03/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 14/05/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/410 esas, 2015/72 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleştiği,
2- Daha sonra, sanığın 20/09/2016 tarihinde Elazığ 8. Kolordu Komutanlığında askerlik görevini yaparken işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/06/2017 tarihli iddianameyle TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden dava açıldığı,
3- Ancak yapılan yargılama sonucunda Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararıyla, “sanık hakkında 20/09/2016 tarihli suç bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeden dava açılma koşulu bulunmadığı, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
4- Bunun üzerine, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca, Bursa 2. Çocuk Mahkemesine ihbar müzekkeresi yazılarak, “düşme kararı verilen 20/09/2016 tarihli suçun Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararının denetim süresi içinde işlenmiş olduğu ve bu kararın ihlali niteliğinde olması nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesinin” talep edildiği,
5- İhbarı değerlendiren Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 11/06/2018 tarihli ve 2014/410 esas, 2015/72 sayılı ek kararıyla “Cumhuriyet Başsavcılığınca Mahkemelerce verilen HAGB kararlarına ilişkin olarak ihbarda ya da değerlendirme talebinde bulunulmasının yasal
olarak mümkün olmadığı, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2018 tarihli 2017/292 esas, 2018/229 karar sayılı ilamının hukuka aykırı olduğu düşünülüyor ise; bu karara yönelik kanun yararına bozma talebinde bulunulması gerektiği” gerekçesiyle, “hükmün açıklanmasına yönelik talebin reddine” karar verildiği,
6- Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca bu karara itiraz edildiği, ancak itirazı değerlendiren Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararıyla, “Bursa 2. Çocuk Mahkemesince, hükmün açıklanmasına yönelik talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu” gerekçesiyle itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Bursa 2. Çocuk Mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olduğu belirtilen 20/09/2016 tarihli suç bakımından Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararı ile “düşme” kararı verilmiş olması karşısında, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince 20/09/2016 tarihli ihlal niteliğindeki suça ilişkin dosyanın Bursa 2. Çocuk Mahkemesindeki dosya ile birleştirilmesi için ihbarda bulunulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesinde yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda sanık hakkında uyuşturucu madde kullanma suçundan daha önce Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2014 tarihli ve 2014/1525 soruşturma, 2014/940 sayılı kararı ile kamu davasının açılmasını müteakip Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli ve 2014/410 esas, 2015/72 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, mevcut incelenen dosyanın suç tarihinin 20/09/2016 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi sebebiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edinmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerekirken kamu davası açılarak hataya düşülmüş ise de, mahkeme tarafından kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesini müteakip Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan ihbar üzerine denetim süresi içerisinde tekrar uyuşturucu madde kullandığı sabit olan sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararının ve Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
(1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
İncelenen dosyada 12/03/2014 tarihli ilk suça ilişkin olarak 14/05/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 17/02/2015 tarihli kararıyla 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kararın 25/03/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen 20/09/2016 tarihli ikinci suçun, 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi gereğince “ihlal” niteliğinde olup olmadığına ve buna bağlı olarak da hükmün açıklanıp açıklanmayacağına ilk suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin karar vermesi gerekmektedir.
Bu nedenle, ikinci suçtan dolayı kendisine dava açılmış olan Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Bursa 2. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, ikinci suça ilişkin davanın ilk suça ilişkin dava ile birleştirilmesine karar verilmelidir.
Birleştirme kararı verildikten sonra Bursa 2. Çocuk Mahkemesince her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek, ikinci suç bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği tespit edilirse, ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına karar verilmelidir. Bu durumda ikinci suç bakımından 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan bu suç sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılacaktır.
Açıklanan nedenlerle, ilk suçtan dolayı 6545 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 191. maddesi kapsamında verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen ikinci suça ilişkin yargılama yapan Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesince, davanın ilk suça ilişkin Bursa 2. Çocuk Mahkemesindeki davayla birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının düşmesine” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, ayrıca kamu davasının düşmesine karar verilerek davanın esasını çözen bir kararla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine “karar kesinleştiğinde 6545 sayılı Kanunla değişik TCK 191. maddesi kapsamında gereğinin takdir ve ifası için Elazığ CBS"ye ihbarda bulunulmasına” karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması ve hükmün karıştırılmasının da yasaya aykırı olduğu, hükmün karıştırılması halinde Mahkemenin iradesi açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararına yönelik (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerindedir.
(2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
Her ne kadar (2) numaralı kanun yararına bozma talebinde Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 11/06/2018 tarihli ek kararıyla “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüşse de, (1) numaralı kanun yararına bozma talebine ilişkin incelemede açıklandığı üzere, Bursa 2. Çocuk Mahkemesince hükmün açıklanabilmesi için öncelikle ikinci suçtan açılan davanın bu davayla birleştirilmesine karar verilerek, ikinci suça ilişkin eylemin sabit olup olmadığı ve deneme süresi içinde işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi gerektiğinden, bu aşamada “hükmün açıklanmasına yer olmadığına” karar verilmesinin yasaya aykırı olmadığı anlaşılmış olup, (2) numaralı kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görülmemiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre;
1- (2) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmediğinden, 12/03/2014 tarihli ilk suça ilişkin hükmün açıklanmasına yer olmadığına dair Bursa 2. Çocuk Mahkemesinin 11/06/2018 tarihli ek kararına yönelik itirazın reddine dair Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden 20/09/2016 tarihli ikinci suça ilişkin kamu davasının düşürülmesine ilişkin Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2017/292 esas, 2018/229 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.