Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/4951 Esas 2017/8048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4951
Karar No: 2017/8048
Karar Tarihi: 04.07.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/4951 Esas 2017/8048 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/4951 E.  ,  2017/8048 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, ... ... Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında kalan mülkiyeti kendisine ait Keçiören ilçesi, ... Mahallesi ada 32292, parsel 3 A Blok 6 nolu bağımsız bölümün, daire karşılığında davalıya devredilmesi konusunda, 23/07/2010 tarihli Apartmanlar İmarlı Arsa ve Tesis Sözleşmesi imzalandığını, kendisine sözleşme tarihinde geçerli olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına göre yapı bedeli ödenmesi gerekirken yalnızca ortak alan hisse bedeli olarak 7.996,86 TL"nin mahsuplaşmaya dahil edildiği iddia ederek, Kamulaştırma Kanunu"nun 11. maddesine göre yapının tamamının değerine karşılık şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra talebini ıslah ederek yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı bu davada, davalı ile yaptığı sözleşme uyarınca kendisine ait bağımsız bölümün davalıya daire karşılığında devri sonucu eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek, yapının tamamının değerinin saptanıp tahsilini istemiş; mahkemece, davacının davalı ile arasında imzalamış olduğu sözleşme hükümlerinin özel hukuk sözleşme hükümleri olduğu, taraflar açısından bağlayıcı ve geçerli olduğu, 23.07.2010 tarihinde bu sözleşmeyi davacının da imzaladığı, davacıya 1. Etap Konut Adalarında üretilecek 120 M2"lik konutlardan bir adet dairenin anahtar teslimi verileceğinin Büyükşehir Belediyesi tarafından taahhüt edildiği, davacının alacağı içerisinde ortak kullanım alanı payına düşen 7.996,86 TL alacağından 6.127,12 TL borcunun mahsubu ile bakiye 1.869,74 alacağının kooperatif üyeleri sözleşme sahiplerinin tapularının tamamını davalı idareye devredilip vergi ilişikleri kesildikten sonra yapı kooperatifi hesabına peşin olarak ödeneceğinin belirlendiği, davacıyı ve davalıyı bağlayıcılığı açık olan bu sözleşme uyarınca davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 23.07.2010 tarihli "Apartmanlar imarlı arsa ve tesis sözleşmesi (borçlu) bina ortak kullanım alanı alacağından mahsuplu" sözleşmesinde, davacının dairesinin bulunduğu binadaki ortak kullanım alanı payına düşen 7.996,86 TL"nin davacının borcundan mahsup edildiği, davacıya ait bağımsız bölümün tüm yapı bedelinin verilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, davacıya ait bağımsız bölümün tapulu olduğu anlaşıldığına göre, tüm yapı bedelinin ödenmesi gerekir. O halde, anılan husus gözönünde bulundurularak, yapılacak değerlendirmeye göre hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.