19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15838 Karar No: 2016/5610 Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15838 Esas 2016/5610 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir ve daha önce davacı vekilinin temyizi üzerine bozulmuştur. Davalı, isticvabında gösterilen belgelerdeki ödemelerin davacının başka bir borcuna ilişkin olduğunu belirtmiştir. Daire, davalının kanıtlama yükünün olduğunu belirterek, bu ödemelerle ilgili delillerin sorulup karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak sonraki yargılamada, dava dosyasının süresi içinde yenilenmediği için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi, vekalet ücretine hükmedilmemesine yöneliktir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise HMK 150/son maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/15838 E. , 2016/5610 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.02.2013 tarih 2012/18365 Esas-2013/3458 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamında; “...Davalı, isticvabında “Bana gösterilen belgeler takipteki alacağa ilişkin ödemeler değildir. Belgeler içerisinde benim imzamı taşıyan 04.08.2003 tarihinde 3500 TL alındığına dair belge ile 18.08.2003 tarihinde 2.000 TL aldığına dari imzalar bana aittir, ancak belirtilen ödemeler davacının başka bir borcuna ilişkindir. Davacı zaman zaman elden benden para alırdı, davacının benim adıma ... 200 TL verdiği doğrudur. Ancak, ben bu parayı kendisine iade etmiştim, aralarında tutanak tuttuklarından haberim yoktu, 14.08.2002 tarihinde kendisinden 1000 TL almıştım, belge altındaki imza bana aittir, ancak bu ödemede davacının başkaca borcuna ilişkindir. Davaya konu olan alacaklarla ilgisi bulunmamaktadır. Davacı sürekli benden borç para alırdı , bu banka dekontları da aldığı başka borçlara ilişkindir. Dava konusu alacağa ilişkin değildir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, davalının isticvabında belirttiği ödemelerin, başka bir alacağa ilişkin olduğunun ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek, davalının bu yöndeki delilleri sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, 10.02.2015 tarihli celsede takip edilmeyen dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, süresi içinde yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle HMK 150/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekilinin temyizi, yararlarına vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre kendisini vekil marifetiyle temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.