Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21458
Karar No: 2019/19948
Karar Tarihi: 24.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/21458 Esas 2019/19948 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesinin sonlandırıldığı iddia edilen davacı çalışanın kıdem ve ihbar tazminatları ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının tahsili için açtığı davada, mahkeme yapılan yargılama sonucunda davacının kısmen haklı olduğuna karar vermiştir. Ancak, davalı işveren temyiz etmiştir. Temyiz incelemesinde; fazla çalışma ücreti hesabında mükerrer hesaplama yapıldığı, kıdem tazminatı faiz başlangıç tarihinin yanlış belirlendiği ve ıslah harcı için faiz başlangıç tarihinin yanlış hesaplandığı gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- İş Kanunu 4857 maddesi: İş sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin hükümler
- Türk Borçlar Kanunu 110 maddesi: Kıdem tazminatı hakkında hükümler ve ödenmesi gereken faiz miktarları
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu 440 maddesi: Faiz hesaplamaları hakkında düzenlemeler
- Türk Borçlar Kanunu 186 maddesi: Faizin başlangıç tarihleri hakkında düzenlemeler.
22. Hukuk Dairesi         2016/21458 E.  ,  2019/19948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalı ... vekilli temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı bakanlığın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan kök bilirkişi raporda, davacının haftanın 7 günü 7.00-17.00 arası 1 saat ara dinlenme ile haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı kabulüne göre hesaplama yapılmış, ek bilirkişi raporunda ise ayrıca hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Davada hafta tatili ücreti alacağı ayrıca talep edildiği ve hesaplandığına göre, mükerrer hesaplama yapılmaması açısından fazla çalışma ücret alacağı hesabından hafta tatili günü yapılan 7.5 saatlik çalışmanın dışlanması gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenle, Mahkemece, fazla çalışma ücreti alacağı hesabından davacının hafta tatili günü yaptığı 7.5 saatlik çalışmanın dışlanması ile davacının haftada 10.5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü yerine, mükerrer hesaplamaya göre belirlenen haftalık 18 saatlik fazla çalışmanın hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Taraflar arasında kıdem tazminatına yürütülecek faizin başlangıç tarihi konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu fesih tarihine göre işverence ihbar ve kıdem tazminatı ödenmelidir. Hesaplamada dikkate alınacak ücret, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olup, kıdem tazminatı tavanı da aynı tarihe göre belirlenmelidir.
    İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.
    Dosya içeriğine göre kıdem tazminatı için faiz başlangıcı, işçinin işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihi olmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile faiz başlangıç tarihinin davacının işe başlatılmadığı 01.11.2013 tarihi olması gerektiğinin gözetilmemesi doğru bulunmamıştır.
    4- Taraflar arasında kabul edilen ıslah tarihi de ihtilaflıdır.
    Davacı yan ıslah dilekçesini 4.9.2015 tarihinde sunmuş ise de; ıslah harcını 5.10.2015 tarihinde yatırmıştır. Şu halde, ıslah ile arttırılan alacak miktarlarına 5.10.2015 tarihinden faiz yürütülmesi yerine 4.9.2015 tarihinden faiz yürütülmesi de isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 24.10.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi