2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24346 Karar No: 2017/3324
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24346 Esas 2017/3324 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/24346 E. , 2017/3324 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece "boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek daha ağır kusurlu" kabul edilmiş, buna bağlı olarak davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, eşinin ailesini eve kabul etmediği ve davacı-karşı davalı erkeğe hakaret ettiği, davacı- karşı davalı erkeğin ise güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Boşanma sebebiyle maddi-manevi tazminata hiikmedilebilmcsi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğinden davalı karşı davacı kadın yararına manevi tazminata (TMK.m.174/2) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bedeli olarak 50.000 TL. maddi tazminat talep etmiştir. Tefhim edilen kısa kararda ve hükümde 50.000 TL. maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulmuş, ancak hüküm altına alınan ziynetlerin cins, nitelik, miktar ve değerleri gösterilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2.) fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında: açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanunun 298. maddesinin (2.) fıkrasında da gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen kısa kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar vc değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2. bentteki bozma sebebine göre davacı-karşı davalı erkeğin ziynet eşyasının esasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.