Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7714 Esas 2020/7373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7714
Karar No: 2020/7373
Karar Tarihi: 22.12.2020

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/7714 Esas 2020/7373 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, taksirle yaralama suçundan açılan davada sanığın alkollü araç kullanması sonucu meydana gelen kazada katılanın yaralanması nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da yargılanması gerektiğine karar vererek, davayı uzlaşma nedeniyle düşürmüştür. Ancak, mahkeme kararı CMK'nın 226. maddesi gereğince bozulmuştur çünkü sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasına göre cezalandırılması gerektiği hükmedilmiştir. Bu ceza için öngörülen temel ceza miktarı, 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olacaktır. Kanun maddeleri: TCK'nın 179, CMK'nın 253, 254/2, 223/8, 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar'ı, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/7714 E.  ,  2020/7373 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : CMK"nın 253, 254/2, 223/8. maddeleri uyarınca düşme

    Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, açıklanan gerekçeye göre;
    1-Olay günü, gece vakti aydınlatmalı, meskun mahal içi, iki şeritli iki yönlü asfalt yolda 2.27 promil alkollü olan sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile 3 yönlü kontrolsüz "T" kavşakta sola dönüş yapmak istediği sırada karşı istikametten gelerek düz seyreden müştekiler ve katılanın bulunduğu aracın geçişini beklemeden kavşağa giriş yapması neticesinde katılanın 1. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda katılanın nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında açılan kamu davasının uzlaşma nedeniyle düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın uyuşturucu madde etkisiyle araç kullanıp kazaya neden olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturacağı kabul edilerek, iddianamede eylemin tarif edildiği de nazara alınıp, CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3-2. maddesi uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi;
    2-Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
    Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.