9. Ceza Dairesi 2013/11541 E. , 2014/6356 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 9 - 2012/164878
Mahkemesi : Hendek Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05.04.2012
Numarası : 2012/5 - 2012/178
Suç : İftira
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde kendisini ruhsatsız silahı ile yaralayan sanığın tedavi için bulunduğu hastanede polis memurlarının yaptığı mülakat sırasında cadde üzerinde yaya olarak ilerlerken beyaz renkli bir otomobilin yanından geçtiğini, aynı anda silah sesi duyduğunu ve yaralandığını iddia etmesi üzerine, şüphelendiği biri olup olmadığı sorulduğunda katılan ile aralarında husumet bulunduğunu, onun yapmış olabileceğini belirterek işlemediğini bildiği halde katılana silahla kasten yaralama suçunu işlediğinden bahisle isnatta bulunması nedeniyle sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi,
Kanuna ayıkırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26.05.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Bunalıma girerek ruhsatsız silahı ile kendisini yaralayan sanığın tedavi için hastahaneye götürüldüğünde, polis memurlarının kendisi ile yaptığı mülakatta önce yanından beyaz renkli bir otomobil geçerken silah sesi duyduğunu akabinde yaralandığını anladığını, aracın içinde kimler olduğunu ve plaka ve numarasını bilmediğini beyan ettikten sonra, polis memurlarınca şüphelendiği birisi olup olmadığı sorulunca, teyzesinin oğlu olan M.. D.. ile kavgalı olduğunu bu olayı onun yapmış OLABİLECEĞİNİ beyan etmesi üzerine yapılan soruşturma sırasında aynı gün verdiği ifade de kendi kendisini yaraladığını kabul ederek polislerin kendi kendini yaraladığına inanmayacağını düşünerek ve hadiseyi kendisinin gerçekleştirdiğinin ortaya çıkmaması için polise asılsız bilgiler verdiğini iftira atma amacında olmadığını savunduğu olayda; sayın çoğunluğun iftira suçunun oluştuğuna dair görüşlerine aşağıda arz edeceğim nedenlerle katılmıyorum.
Öncelikle iftira suçu özel kasıtla işlenen, suçun failinde isnatta bulunduğu mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılması ya da idari yaptırım uygulanması amacı bulunması gereken bir suçtur. Sanığın katılan hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlama amacı yoktur. Çünkü sanık bizzat ihbar ve şikayette bulunarak katılan hakkında isnatta bulunmamış aksine polis memurlarınca şüphelendiği birisi olup olmadığı sorulunca katılanın ismini vermiştir.
İkinci olarak sanık kesin bir yargı içeren isnatta bulunmamış, "olabileceği" diyerek soruşturma ve kovuşturma başlatılması amacının bulunmadığını göstermiştir.
Üçüncüsü ise sanık verdiği ifadelerin hiçbirinde katılan hakkında isnatta bulunmamış, tutarlı olarak polislerin kendi kendini yaraladığına inanmayacağını düşünerek veya hadiseyi kendisinin gerçekleştirdiğinin ortaya çıkmaması için polise asılsız bilgiler verdiğini iftira atma amacının bulunmadığını savunmuştur.
Dördüncüsü ceza muhakemesi hukukunun genel prensipleri arasında yer alan "nemo tenatur" olarak adlandırılan ve Anayasamızın 38. maddesinin 5. fıkrasında "Hiç kimse kendisini ve yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz." şeklinde ifade edilen ilke gereğince sanığın ruhsatsız silah bulundurmak suçundan dolayı hakkında işlem yapılacağı endişesiyle şüphelendiği kimse olarak katılanın ismini vermesi sanığın savunma hakkı kapsamında değerlendirilmelidir.
Son olarak sanık eğer katılan hakkında soruşturma kovuşturma başlatılması amacında olsaydı önce kendisine bir beyaz renkli araçtan ateş edildiği hikayesini anlatmaz, aynı gün birkaç saat sonra verdiği ilk ifadesinde gerçeği açıklamaz, aralarında husumet bulunduğunu ifade eden katılan hakkında soruşturma yapılmasını sağlamış olurdu.
Yukarıda arz edilen nedenlerle sanığın eyleminde katılan hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılması amacı bulunmadığından, unsurları oluşmayan iftira suçundan sanığın beraatine dair yerel mahkeme hükmünün onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan; sayın çoğunluğun iftira suçunun unsurlarının oluştuğundan hükmün bozulmasına ilişkin görüşlerine katılmıyorum. 26.05.2014