2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24630 Karar No: 2017/3318
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/24630 Esas 2017/3318 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/24630 E. , 2017/3318 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı kadının gelirinin olmadığı gerekçesiyle davacı kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmişse de, davacı kadın dosya içinde bulunan sosyal inceleme raporunda çalıştığını ve ayda 1200 TL gelir elde ettiğini beyan etmiştir. Ayrıca davacı kadın tanığı ..., davacı kadının bir fabrikada çalıştığını beyan etmiştir. Mahkemece davacı kadın ve tanık beyanı karşısında usulünce araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, davacı kadının ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken; bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Velayeti dava konusu olan ortak çocuklar 06.07.1999,ise 18.06.2003 doğumlu olup dava tarihi itibariyle idrak çağındadırlar. Ortak çocuklar kendilerini yakından ilgilendiren velayet konusunda mahkemece dinlenilmemiş, görüşlerine başvurulmamıştır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından çocuğun idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, çocukların adli merci önündeki kendilerini ilgilendiren davalarda kendi görüşlerini ifade etmesine müsaade edilmesini ve yüksek çıkarlarına açıkça ters düşmediği takdirde ifade ettikleri görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Bu itibarla; idrak çağındaki çocukların mahkemece bizzat görüşlerine başvurulması ve velayetle ilgili tercihlerinin sorularak tüm deliller birlikte değerlendirilip gerektiğinde yeniden sosyal inceleme raporu alınarak velayet hakkında sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2017 (Pzt.)