MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın 20 adet sahte seyahat çekini kullanmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, suça konu belgelerin duruşmaya getirtilip incelenmemesi, sanığın suça konu belgelerin sahte olduğunu bilmediğini, suç kastının bulunmadığını savunması, UYAP ortamından yapılan incelemeye göre, 10 adet sahte seyahat çekini 10.06.2011 tarihinde Garanti Bankası’nın ilgili şubesine ibraz edip menfaat temin etmek suretiyle, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan sanık hakkında, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/105 E. - 2015/99 K. sayılı dosyasında yapılan yargılamada kurulan beraat hükümlerinin temyizi üzerine, dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2017/37796 E. sırasına kaydedilip, temyiz inceleme sırası beklediğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve (Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında açıklanan ilkeler doğrultusunda) zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından; suça konu seyahat çeklerinin duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, suç tarihi itibarıyla zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılıp tartışılması, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/105 E.-2015/99 K. sayılı dosyasının akıbeti araştırılarak, mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, aksi takdirde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, suça konu belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre; 6 adet sahte seyahat çekinin 27.06.2011 tarihinde, 14 adet sahte seyahat çekinin 28.06.2011 tarihinde katılan bankaya verildiğinin anlaşılması karşısında, aynı anda kullanılan suça konu belgelerin sayısı nazara alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılması; farklı tarihlerde gerçekleşen eylemler sebebiyle ise zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle iki ayrı hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.