9. Ceza Dairesi 2014/899 E. , 2014/6354 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Suç uydurma
Hüküm : TCK"nın 271/1, 62, 50/1-a, 52/1-2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.05.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Suç tarihinde sanığın ailevi problemlerinden kurtulmak için cezaevine girmek amacıyla, yetkili makam olan polis ekiplerine, gerçekte bir suç işlemediği halde daha önce birkaç defa kapkaç hırsızlığı yaptığını, polise yakalanmadığını, cezasını çekmek istediğini söylemesi ve karakola götürüldüğünde bahsettiği suçları işlemediğinin anlaşılması şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın eylemi yerel mahkeme ve sayın çoğunluk tarafından suç uydurma olarak değerlendirilmiştir.
Sanığın eylemi kanaatimce suç uydurma suçunu değil suç üstlenme suçunu oluşturmaktadır. Çünkü suç üstlenme sadece işlenen bir suçu kendisinin işlediğini yetkili makamlara bildirerek işlenmez. İşlenmeyen bir suçu gerçeğe aykırı olarak kendisinin işlediğini bildirerek de işlenebilir. Bu husus suç üstlenmeyi düzenleyen TCK"nın 270. maddesinin gerekçesinde; "Kişi, gerçekte hiç işlenmemiş veya başkası tarafından işlenmiş olan bir suçu kendisinin işlediğinden bahisle, bildirimde bulunmuş olabilir. Bu durumda suç üstlenme suçu oluşur." denilerek açıkça ifade edilmiştir. Suç üstlenme aslında bir nevi kendi kendine iftiradır. Suç üstlenmede fail, işlenen ya da işlenmeyen bir suçu yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak kendisi işlemiş gibi bildirimde bulunurken, suç uydurmada işlenmediğini bildiği -hiç işlenmemiş- bir suçun yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbarı ya da işlenmeyen bir suçun soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde delil veya emarelerinin uydurulması sözkonusudur.
Dolayısıyla suç üstlenme ile suç uydurmanın farkları şunlardır: suç üstlenme işlenen bir suç hakkında işlenebileceği gibi işlenmemiş bir suçta da işlenebilir. Suç uydurmada ise işlenmemiş bir suç vardır. İşlenmiş bir suçun uydurulması söz konusu olamaz. Suç üstlenmede suçun faili ya başkası tarafından işlenen bir suçun faili yerine kendisinin suçu işlediğini bildirerek suçu üstlenmekte dolayısıyla gerçek faili korumaya çalışmakta ya da gerçekte hiç işlenmemiş suçu yine kendisinin işlediğini bildirerek bir nevi kendi kendine iftira etmektedir. Yani suç üstlenmede ister gerçekte işlenmiş bir suç olsun, isterse işlenmemiş bir suç olsun, kişi gerçekte işlemediği bir suçun faili olarak kendini yetkili makamlara bildirmektedir. Suç uydurmada ise ortada gerçekte işlenmemiş, uydurulan bir suç vardır. Ancak; bu suçun faili yoktur. Gerçekte işlenmemiş suçun faili olarak başka bir kişi gösterilirse suç uydurma yerine iftira suçu oluşur. Gerçekte işlenmemiş suçu kişi kendisinin işlediğini söylerse o zaman da suç üstlenme suçu oluşur.
Konuyu örneklerle açıklamak gerekirse; trafik kazası sonucu taksirle yaralama veya öldürme suçunu işleyen ve aşırı alkollü ya da ehliyetsiz arkadaşının yerine aracı kendisinin kullandığını bildiren sanığın eylemi suç üstlenme, gerçekte ölümlü veya yaralamalı trafik kazası olmadığı halde trafik kazası olmuş gibi yetkili makamlara bildirimde bulunanın eylemi suç uydurmadır. Gerçekte adam öldürme suçu işlenmediği halde adam öldürme suçunun ihbarını yapan kişinin eylemi suç uydurma, cezaevinde iken başka bir cezaevine nakledilmek amacıyla veya başka bir nedenle adam öldürme suçu işlediğine, cesedi belli bir yere gömdüğüne dair cezaevi yönetimi aracılığıyla Cumhuriyet savcılığına dilekçe veren kişinin eylemi suç üstlenmedir. Haricen sattığı aracının devrini sağlamak için gerçekte aracı çalınmadığı halde aracı çalınmış gibi ihbar edenin eylemi suç uydurma, araç çalmadığı halde araç hırsızlığı yaptığını yetkili makamlara bildiren kişinin eylemi ise suç üstlenmedir.
Somut olayda sanık cezaevine girmek amacıyla gerçekte işlemediği halde hırsızlık suçunu işlemiş gibi suç işlediğini yetkili makamlara bildirerek kendi kendine iftira etmiş, suç üstlenmiş olmaktadır. Yerel mahkemenin suçu vasıflandırması yanlıştır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekir. O nedenle sayın çoğunluğun suç üstlenmenin ancak gerçekte işlenen bir suç var ise işlenebileceğine, işlenmeyen bir suçu işlediğini yetkili makamlara bildirmenin suç uydurma suçunu oluşturduğuna, yerel mahkemenin suçu doğru vasıflandırdığına ilişkin görüşlerine yukarıda açıklamaya çalıştığım nedenlerle katılmıyorum. 26.05.2014