11. Hukuk Dairesi 2019/3007 E. , 2020/873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ...1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/02/2017 tarih ve 2015/291 E- 2017/83 K. sayılı kararın asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ...Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/02/2019 tarih ve 2018/770 E- 2019/138 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili, müvekkilinin, sandıklı baza kapaklarında kullanılan amortisör emniyet kilidinin endüstriyel tasarım tescilini 2002 yılında 2002/01807 numarasıyla yaptırdığını, 14.10.2010 tarihinde müvekkilinin oğlu Recep Şahin’in, söz konusu ürünün kulplu modeli için TPMK’ye faydalı model başvurusu yaptığını, ürünün müvekkili tarafından 2010/08404 tescil numarası ile tescil edildikten sonra piyasaya sürüldüğünü, akabinde mobilya ve baza sektöründe herkes tarafından bilinen bir ürün haline geldiğini, takip eden süreçte yenileme süresi kaçırıldığından 2013 yılında 2013/04618 numaralı yeniden tasarım tescil belgesi aldığını, davalı şirketin uyarılmasına rağmen haksız bir şekilde üretim ve satış yapmaya devam ettiğini, bu durumun hem müvekkili tasarımına tecavüz hem de haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek tasarıma tecavüz ile haksız rekabetin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı karşı davada davacı vekili, 2002/01807 sayılı endüstriyel tasarımın 17.07.2002 tarihinde tescil edildiğini ve koruma süresinin 5 yıl olduğunu ancak süresinde yenileme işlemi yapılmamakla ilgili tescilin geçersiz hale geldiğini, 14.10.2010 tarihli, 2010/08404 sayılı faydalı modelin sahibinin ...olduğunu bu bakımdan söz konusu faydalı modelin davacı ... ile bir ilgisi bulunmadığını, bir an için davacının bu konuda hukuki yararı olduğu kabul edilse dahi söz konusu faydalı modelin 2014 yılı sicil kayıt ödemesi yapılmadığından dava tarihi itibariyle geçersiz olduğunu, aynı şekilde söz konusu ürünün geçerli olduğu ihtimalinde dahi faydalı model ile müvekkilinin üretmiş olduğu ürün arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkili işyerinde yapılan tespitte herhangi bir üretim olmadığının görüldüğünü savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada da 2013/04618 sayılı endüstriyel tasarımının hükümsüz olduğunu, nitekim bu tasarımın konusuyla birebir aynı olan 2002/01807 sayılı tasarımın 5 yıllık koruma süresi sonrasında yenilenmeyerek kamuya mal olduğunu ileri sürerek hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2010/08404 sayılı faydalı model belgesinin gerek sahibinin davacıdan farklı olması gerekse de yıllık ücretinin ödenmemesi sebebiyle 14.10.2014 tarihinden itibaren geçersiz duruma düştüğü, bu nedenle somut uyuşmazlık bakımından bir etkisinin bulunmadığı, davacının 2002 tarihli tasarımının 2013 tarihli tasarımıyla aynı olmasına rağmen, aynı tasarımın farklı iki tescile konu olmasının 554 sayılı KHK m.8’de sayılan istisnaların kapsamında yer almadığı, bu nedenle olası bir hükümsüzlük talebinde 2002 tarihli tasarımın 2013 tarihli tasarımın hükümsüzlüğünü gerektireceği, 2007 yılında kamu kullanımına amade kılınmış bir ürün için bugün itibariyle tekel ve haksız rekabet iddiasında bulunmanın kabul edilemeyeceği, ihlale konu ürünün davacı yanın, dilekçesi ekinde sunduğu ürün görseline konu davalı kullanımının, davacının 2013/04618 sayılı tasarımından doğan hakkına tecavüz edecek nitelikte olduğu kabul edilebilecek olmakla birlikte tecavüze mesnet 2013/04618 sayılı tasarımın yenilik kriterine haiz olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde herhangi bir hak ihlalinden bahsedilmesinin mümkün olmayacağı gerekçeleri ile karşı davanın kabulü ile karşı davalı adına tescilli 2013/04618 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davanın, davanın dayanağını teşkil eden tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması ve hükümsüzlüğün etkilerini geçmişe dönük olarak ilk tescil tarihinden itibaren doğurması nedeniyle ayrıca davanın dayanağını teşkil eden 2002/01802 sayılı tasarımın süresinde ücretinin ödenmemesi nedeniyle hükmünü yitirdiğinden ve kamuya mal olduğundan yine dayanak faydalı model belgesinin başka bir 3. kişi adına kayıtlı olması ve lisans verildiğine dair herhangi bir belge olmaması gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı karşı davada davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, karşı davada davalı ... adına tescilli 2013/04618 sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve hükümsüzlüğüne karar verilen tasarıma bağlı olarak açılan asıl davanın reddine dair hüküm kurulmasında bir ibabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davada davacı karşı davada davalı ... vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı karşı davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 64,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 03/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.