13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5690 Karar No: 2017/7995 Karar Tarihi: 22.06.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/5690 Esas 2017/7995 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/5690 E. , 2017/7995 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı arsa sahibi ... ... ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, dava dışı arsa sahibinden 2 no"lu bağımsız bölümü satın aldığını ve halen bu dairede ikamet ettiğini, bağımsız bölümün teslimi sırasında ve sonrasında binada gizli ayıp kapsamında değerlendirilebilecek eksikliklerin ortaya çıktığını, bu hususların davalıya bildirilmesine rağmen giderilmediğini, bunun üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/18 D.İş Esas sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını ve alınan bilirkişi raporu ile dairede ve ortak alanlarda toplam 6.930,00 TL eksiklik olduğunun tespit edildiğini, bu miktarın tahsili için davalı hakkında başlattığı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile dava dışı arsa sahibinden satın aldığı bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki ayıplar nedeniyle akidi olmayan davalı müteahhit hakkında başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece, derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi haline getirilmiş olup, somut olayda, dosya kapsamına göre davacı ve davalı tacir olmadıkları gibi eldeki dava da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde Mahkemece, davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekirken, ticaret mahkemesi sıfatıyla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.