Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7869 Esas 2020/5123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7869
Karar No: 2020/5123
Karar Tarihi: 20.10.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/7869 Esas 2020/5123 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 21.11.2018 tarihli ve 2018/117 - 2018/215 sayılı kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık tarafından yapılan istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Sanığın örgütteki konumu ve faaliyetleri dikkate alındığında, alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak ceza tayini gerektiği belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Hüküm, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle onanmıştır. Kararda kullanılan kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 63/1, 58/9.
16. Ceza Dairesi         2019/7869 E.  ,  2020/5123 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2018 tarih ve 2018/117 - 2018/215 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 63/1, 58/9. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın örgütteki konumu ve faaliyetleri dikkate alındığında, alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, yazılı olduğu şekilde az ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya kapsamındaki diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.