Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17834 Esas 2017/3501 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17834
Karar No: 2017/3501
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17834 Esas 2017/3501 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/17834 E.  ,  2017/3501 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 17.06.2009-26.01.2010; 01.05.2010-12.10.2010; 01.07.2012-25.09.2012 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerlerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden aleyhine hüküm kurulan... Ltd. Şirketinin ticaret sicili kaydının 11.06.2015 tarihinde re"sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
    Dava ehliyeti, gerçek ve tüzel kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci veya vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.
    Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Fesih ve tasfiye işlemi, bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eder. Tüzel kişiliğini kaybeden limited şirketlere davada husumet tevcih edilebilmesi için şirketin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
    Tüzel kişiliği sona eren şirketin ihyası için tasfiye memuru ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek görevli Asliye Ticaret Mahkemesinde ayrı bir dava açılması için davacı tarafa HMK"nın 52 ve 54. maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmelidir. Dava açıldığı, takdirde ve alınacak sonuca göre eldeki davaya devam edebilme olanağı bulunduğu belirlendiğinde, tüzel kişiliğe tebligat yapılarak, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek davanın sonuçlandırılması gerekir.
    Somut olayda; davalı... Ltd. Şirketinin ticaret sicilinden terkin edilip tüzel kişiliğinin tümüyle ortadan kalktığının anlaşılmasına, Dairemizin 07.03.2016 tarihli 2016/2735E, 3617K sayılı ilamı ile davalı şirketin ihyasının sağlanması için davacıya uygun süre verilmesi ile şirket ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen davalı şirketin ihya edilmediği, dolayısıyla tüzel kişiliği sona ermiş taraf hakkında karar verildiği anlaşılmakta olup taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne dair hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi hükmün bu hali ile infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.