11. Hukuk Dairesi 2019/992 E. , 2019/7583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/07/2017 tarih ve 2016/393 E.- 2017/346 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/12/2018 tarih ve 2018/620 E.- 2018/1320 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin "bulutr", "v-bulut", "şirketim bulutta", "kırmızı bulut", "iş ortağım kırmızı bulut şekil", "bulut Türkiye", "bulut teknolojileri", "bulut sistemleri", "bulut platformu", "bulut merkezi" ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "BULUTT SUNUCU+ŞEKİL"ve 2013/42473 sayılı ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili Vodafone’un büyük bir şirket olduğunu, bulut teknolojilerinin ilk uygulamalarının internet sağlayıcıları tarafından yedekleme amacıyla sunulan bulutlar olduğunu, "bulut"un vasıf bildiren özellikte olduğundan tek kişinin tekeline verilemeyeceğini, başvurunun “bulut” ibaresi üzerinde tekel tesis etmek için kötü niyetle yapıldığını, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2016-M-7654 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, başvuru ile davacının dayanak gösterdiği markaların oldukça farklı olduğunu, iltibas bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; başvurunun "BULUTT SUNUCU" ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların ise "BULUTR", "V-BULUT", "ŞİRKETİM BULUTTA", "KIRMIZI BULUT", "İŞ ORTAĞIM KIRMIZI BULUT+şekil", "BULUT TÜRKİYE", "BULUT TEKNOLOJİLERİ", "BULUT SİSTEMLERİ", "BULUT PLATFORMU", "BULUT MERKEZİ" ibarelerinden oluştuğu, bilişimle ilgili emtia açısından "bulut" ve “sunucu” kelimelerinin bilişim teknolojileri alanında tasviri olduğu, bulutun taraf markalarında müşterek unsur olduğu ve markaların bütünsel olarak ortalama düzeyde benzer olduğu, dava konusu “bulutt sunucu” ibaresinin ilişkin olduğu emtialardan bağımsız olarak değerlendirildiğinde soyut anlamda ayırt ediciliği bulunan bir işaret olması nedeniyle KHK. m. 5 ve 7/1-a anlamında marka olabilme vasfına sahip olduğu ancak “bulut” ve “sunucu” tasviri kelimelerini herhangi bir dil oyunu, yaratıcı bir kelime formatı yaratmadan başvurusu yapılan markada bir araya getirilmiş olması nedeniyle markanın bilişimle ilgili mal ve hizmetler yönünden MarKHK m. 7/1-c anlamında tasviri olduğu, somut olayda “bulutt sunucu”nun 7/1-d kapsamında değerlendirmenin mümkün olmadığı, kötü niyet iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK kararının kısmen iptali ile markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davalının başvuru konusu markası ile davacının mesnet markaları arasında belirlenen sınıflar açısından 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın oluştuğunun ve ayrıca yine markanın bilişimle ilgili mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 7/1-c maddesi anlamında tasviri olduğunun belirlenmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı taraflardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.