13. Hukuk Dairesi 2016/4600 E. , 2017/7990 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... Yat. İnş. Ltd. Şti.vekili avukat ... ile davalı vekili avukat Kenan Yılmaz"ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 30.11.2008 tarihli villa alım sözleşmesi imzalandığını, daha sonra imzalanan 06.11.2009 tarihli ek sözleşme ile asıl sözleşme konusu borcun ifası için 8850 ada 2 parselde kayıtlı 19 nolu taşınmazın davalı adına Türk Vatandaşı olan Ahmet Ünal"a devri hususunda anlaşma yapıldığını ve sözleşme konusu taşınmazın da Ahmet Ünal"a devredildiğini, böylece sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirdiğini ve davalı vekilinin alacakları kalmadığına ilişkin ibraname imzaladığını, ancak buna rağmen davalı tarafından aleyhine ... 11. İcra Müdürlüğünün 2010/6615 esas dosyası ile icra takibi başlatıldığını ileri sürerek ... 11. İcra Müdürlüğünün 2010/6615 esas sayılı takip konusu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı müteahhit ile davalı arasındaki hukuki ilişkide uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı kabul edilmeli ve görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği dikkate alınarak, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.