Esas No: 2019/49
Karar No: 2022/4213
Karar Tarihi: 16.06.2022
Danıştay 8. Daire 2019/49 Esas 2022/4213 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/49 E. , 2022/4213 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/49
Karar No : 2022/4213
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde yardımcı doçent kadrosunda görev yapan davacı tarafından, görev süresinin uzatılmamasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacının, görevinde yetersiz ya da başarısız olduğuna yönelik bir bilgi ve belge sunulamadığı, hakkında yapılmış bir şikayet, açılmış bir soruşturma, verilmiş disiplin cezası bulunmadığı gibi pekçok ulusal ve uluslararası yayının bulunduğu, mesleğiyle ilgili çok sayıda bilimsel kongreye katıldığı, tüm kriterleri sağlayarak tıp doçenti unvanı aldığı ve görev yaptığı Üniversitede derslere girdiği hususları birarada değerlendirildiğinde, salt idarenin takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, dava dosyası içerisinde mevcut olan ... tarih ve ... sayılı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Anabilim Dalı Başkanlığı yazısı ile anabilim dalına bir adet doçent kadrosu verilmesi için Tıp Fakültesi Dekanlığı'ndan talepte bulunulduğu, dolayısıyla bölümde öğretim üyesi ihtiyacının bulunduğu görüldüğünden, dava konusu işlemin bu yönüyle de hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Anabilim Dalı Akademik Kurul kararı göz önünde bulundurularak dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının, ... isimli 2 aylık hastaya yanlış teşhis ve tedavi uygulayarak, tedbirsiz ve özensiz davranışlarıyla hastanın sağlığının tehlikeli boyutlara varacak şekilde olumsuz etkilenmesine sebep olduğu, davacı hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadığı, davacının tutum, özensiz ve tedbirsiz davranışları nedeniyle hastaların sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hatalarının her seferinde anabilim dalında görev yapan diğer öğretim üyeleri tarafından giderilmeye çalışıldığı, işlemin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun tesis edildiği, idare işleminin yerindeliğinin denetlenemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Akademik Kurulun usulüne uygun olarak toplanmadığı, hakkında herhangi bir şikayet bulunmadığı gibi idari ya da cezai bir soruşturmada açılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 16/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
(X)- Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 23. maddesinde, ''a. Bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edilir. Fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda müdürler; biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama, rektör tarafından yapılır. Yardımcı doçentler bir üniversitede her seferinde ikişer veya üçer yıllık süreler için en çok 12 yıla kadar atanabilirler. Her atama süresi sonunda görev kendiliğinden sona erer.'' hükmüne yer verilmiştir.
İdarelere takdir yetkisi tanınan hallerde idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı, diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine bağlı bulunduğu hususu açık ise de, idarenin bu takdir yetkisinin denetiminde; görevin niteliği, hizmet alanı, gizliliği, ihtiyaç durumu gibi şartların kamu yararı da gözetilerek değerlendirileceği tartışmasızdır.
Olayda, idareye görev süresi sona eren bir yardımcı doçentin görev süresini uzatıp uzatmama konusunda takdir hakkı tanındığında tartışma bulunmamakta, takdir hakkının kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılacağı hususu ise yargısal içtihatlarla istikrarlı şekilde gözetilmektedir. Ancak, sürenin uzatılması konusunda idareye ispat külfeti yüklemek yani sürenin uzatılmamasının sebebinin somut gerekçelerle ortaya konulmasını beklemek ya da mahkeme kararlarıyla idareyi zorlamak, kanun koyucunun idareye tanıdığı takdir yetkisini büsbütün ortadan kaldırma, her nasılsa kadroya atanan bir kişinin disipliner sonuç doğuran bir eylemde bulunmadığı ve bu eylemin soruşturma raporuyla tespit edilmediği sürece görev süresinin yargı kararıyla mütemadiyen yenilenmesini sağlama sonucunu doğuracaktır.
Bu itibarla; idareye tanınmış olan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmadığı, hukuk kuralları içinde kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olarak kullanılması gerektiği açık olmakla birlikte; 2547 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca yardımcı doçentlerin yeniden atamasının yapılması ve görev süresinin uzatılması idarenin takdir yetkisinde olduğundan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ... Anabilim Dalı Başkanlığı bünyesinde yardımcı doçent kadrosunda görev yapan davacının görev süresinin uzatılmamasına ilişkin 16/10/2017 tarihli işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesi ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.