Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12 Esas 2018/103 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı artırıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanın sanığa teminat olarak verdiği bonoyu, katılanın iade talebi üzerine iade edilmeyip 2011 yılında katılanla aralarında bono düzenlenmesine konu olacak bir hukuki ilşki olmamasına rağmen sanık ... tarafından unsurları tamamlanarak katılan aleyhine icra takibinin yapıldığının iddia ve kabul edildiği olayda; sanık ..."in, bononun sadece keşideci bölümündeki yazıları kendisinin yazdığını ve bu bononun evinden haberi olmadan alındığını savunması; dosya kapsamına göre bononun sanık ... tarafından hukuka aykırı ele geçirilmiş olması ve bononun heyetimizce gözlemlenmesinde, keşideci ismi ve adresi bölümündeki yazı ve rakamlarla, alacaklı ismini oluşturan yazılar arasında benzerlik bulunduğu yönünde tereddüt oluşması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanık ..."in suç tarihinden önceki dönemlere ait olmak üzere, resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri ile huzurda alınan imza ve yazı örnekleri, suça konu bono ile birlikte gönderilerek, bono üzerinde alacaklı kısmındaki yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı‘ndan rapor aldırılması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, kanaat verici nitelikte olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.