Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7398
Karar No: 2019/13948
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/7398 Esas 2019/13948 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2019/7398 E.  ,  2019/13948 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 43/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/01/2014 tarihli ve 2012/1601 esas, 2014/141 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, 27/05/2019 gün ve 53037 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen kararın, Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 16/10/2017 tarihli ve 2015/14872 esas, 2017/22409 karar sayılı ilâmı ile tehdit suçundan verilen mahkûmiyet hükmü yönünden bozulmasına karar verilerek dosyanın Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2017/947 esas numarasına kaydedildiği ve yargılamanın halen derdest olduğu tespit edilerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre;
    1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre, sanığın müştekiye karşı gerçekleştirmiş olduğu hakaret suçu nedeniyle Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/01/2014 tarihli ve 2012/1601 esas, 2014/141 sayılı kararı ile mahkûmiyetine hükmedilmesine rağmen, bu kez de Mersin 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 11/12/2012 tarihli ve 2012/888 esas, 2012/1137 sayılı kararı ile mahkûmiyetine hükmedilerek, sanık hakkında aynı eylem sebebiyle açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olunmasında,
    2) Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/09/2012 tarihli iddianamesiyle, sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından dava açıldığı, iddianamenin anlatım kısmında, sanığın, olay tarihi itibariyle ikamet ettikleri evlerinde aile içi geçimsizliğe bağlı olarak tartıştığı katılana karşı sinkaflı sözlerle hakaret ettiği belirtilmesine karşın, katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiğine dair anlatımın yer almadığı ve yargılamanın iddianameye konu edilen sanığın, katılana ikamet ettikleri evde hakaret etmesi eylemi üzerinden yapılması gerektiği düşünülmeden, sanığın katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiği kabul edilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılmasında,
    3) Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. maddesi gereğince 90 gün adli para cezası verilerek, suçun zincirleme şekilde işlenmesi nedeniyle aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca cezanın 1/4 oranında artırılmasıyla 112 gün adli para cezası yerine 105 gün adli para cezası belirlendiği anlaşıldığından, sonuç cezanın 1.860,00 Türk lirası yerine, 1.740,00 Türk lirası olarak eksik tayininde,
    İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    1- "1" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 7. fıkrasında "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir" hükmü yer almaktadır.
    Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.
    Bu bilgiler ışığında sanık hakkında mükerrer açıldığı iddia edilen kamu davaları incelendiğinde;
    Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/09/2012 tarih ve 2012/17316 esas sayılı iddianamesiyle sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından dava açıldığı, iddianamenin anlatım kısmında, sanığın, olay tarihi itibariyle ikamet ettikleri evlerinde aile içi geçimsizliğe bağlı olarak tartıştığı katılana karşı sinkaflı sözlerle hakaret ettiği belirtilmesine karşın, katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiğine dair anlatımın yer almadığı ve yargılamanın iddianameye konu edilen sanığın, katılana ikamet ettikleri evde hakaret etmesi eylemi üzerinden yapılması gerektiği düşünülmeden, sanığın katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiği kabul edilerek yapıldığı, mükerrir dava olarak nitelendirilen Mersin (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/888 esas sayılı dosyası kapsamında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 31/07/2012 tarih ve 2012/10414 esas sayılı iddianamesi uyarınca yargılama yapıldığı, bahse konu kararda iddianameye uygun olarak sanığın 22/02/2012 ile 29/02/2012 tarihleri arasında katılana gönderdiği mesajlar esas alınarak yargılama yapılıp hüküm verildiği, kanun yararına bozma talebine konu Adana 4.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/01/2014 tarihli ve 2012/1601 esas, 2014/141 sayılı kararı kapsamında ise yargılamaya konu olay esas alınarak hüküm kurulmadığı ve bu suretle aynı olay nedeniyle yapılan iki ayrı yargılamanın bulunmadığı anlaşıldığından, bu husus açısından kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
    2- "2" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13/03/2012 gün ve 3/270-88 sayılı kararında belirtildiği üzere; ceza muhakemesi hukukumuzda mahkemelerce bir yargılama faaliyetinin yapılabilmesi ve hüküm kurulabilmesi için, yargılamaya konu edilecek eylemle ilgili, usulüne uygun olarak açılmış bir ceza davası bulunması gerekmektedir. 5271 sayılı CMK’nın 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, kural olarak Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Anılan Kanun"un 170. maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
    CMK"nın 225. maddesinde yer alan; “hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” şeklindeki düzenleme gereğince de hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilecektir.
    Anılan yasal düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya açıkça aykırılık oluşturacaktır.
    Öğretide “davasız yargılama olmaz” ve “yargılamanın sınırlılığı” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkim ancak hakkında dava açılmış bir fiil ve kişi ile ilgili yargılama yapabilecek ve önüne getirilen somut uyuşmazlığı hukuksal çözüme kavuşturacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda; Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/09/2012 tarihli iddianamesiyle, sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından dava açıldığı, iddianamenin anlatım kısmında, sanığın, olay tarihi itibariyle ikamet ettikleri evlerinde aile içi geçimsizliğe bağlı olarak tartıştığı katılana karşı sinkaflı sözlerle hakaret ettiği belirtilmesine karşın, katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiğine dair anlatımın yer almadığı ve yargılamanın iddianameye konu edilen sanığın, katılana ikamet ettikleri evde hakaret etmesi eylemi üzerinden yapılması gerektiği düşünülmeden, sanığın katılana mesaj göndermek suretiyle hakaret ettiği kabul edilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.
    3- "3" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
    Sanık hakkında hakaret suçundan, TCK’nın 125/1 maddesi gereğince 90 gün adli para cezası verilerek, suçun zincirleme şekilde işlenmesi nedeniyle aynı Kanunun 43/1 maddesi uyarınca cezanın 1/4 oranında artırılmasıyla 112 gün adli para cezası yerine 105 gün adli para cezası belirlendiği anlaşıldığından, sonuç cezanın 1860 TL yerine 1740 TL olarak eksik tayini kanuna aykırı bulunmuştur.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
    1) "1" numaralı kanun yararına bozma isteminin, mükerrir dava olmaması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2) "2" ve "3" numaralı istemler açısından ise hakaret suçundan sanık ... hakkında, Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/01/2014 tarihli ve 2012/1601 esas, 2014/141 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, "3" numaralı istem açısından 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4-c fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmaması ve yeniden yargılama yapılmamasına,
    3) CMK"nın 309/4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi