1. Ceza Dairesi 2016/6191 E. , 2017/1940 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
1-) Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2015 tarihli, 2015/451 değişik iş sayılı kararının hüküm kısmında hükümlünün isminin "..." yerine "..." olarak yazılması düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
2) Dolandırıcılık suçundan hükümlü ... hakkındaki Küçükçekmece 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2014 tarihli ve 2013/109 esas, 2014/413 sayılı ilamı ile verilen 3 yıl hapis cezasının infazı sırasında, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasının infazı için 21/11/2014 tarihli davetnamenin tebliği üzerine süresinde infaz için müracaat edilmediği gerekçesiyle hükümlü hakkında 23/12/2014 tarihinde yakalama emri çıkartılması üzerine, hükümlü annesinin dilekçe ile hapis cezasının infazı için düzenlenen çağrı kağıdının hükümlünün mernis adresine tebliğ edilmesi gerektiğinden ve tebliğin usulsüz olduğundan bahisle yakalama kararının kaldırılması talebinin reddine dair Bakırköy İnfaz Hakimliğinin 23/01/2015 tarihli kararına vaki itirazen reddine ilişkin Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2015 tarihli 2015/451 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hapis cezasının infazı için 21/11/2014 tarihli davetnamenin hükümlü ..."a 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebliğ edilmesini müteakip, yakalama kararı çıkarıldığı anlaşılmakta ise de, 6099 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde yer alan, "(1) Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (2) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." şeklindeki düzenleme ve 6099 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik aynı Kanunun 21. maddesinde yer alan, "(T) Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. (2) Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." hükümleri dikkate alındığında, öncelikle hükümlünün bildirdiği en son adresine tebligatın çıkarılması gerektiği, tebliğ edilmediği takdirde adres kayıt sistemindeki en son yerleşim yeri adresine tebliğ işlemi yapılabileceğinden, yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/11/2016 gün ve 94660652-105-34-5053-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün cezaevinde alınmadığı, annesi olan ..."un, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkartılan yakalama kararına itiraz etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle itirazının reddine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan Küçükçekmece 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.06.2015 tarihli ve 2013/109 esas, 2014/413 karar sayılı ek kararına göre hükümlünün 31.12.2014 tarihinde yakalanarak cezaevine alındığı, annesi ..."un 06.01.2015 tarihli dilekçesi ile hükümlü hakkında çıkartılan yakalama kararının usulsüz tebligat nedeniyle iptali istemi yanında infaz usulüne ilişkin de itirazda bulunduğu anlaşılmakla; hükümlünün annesinin Bakırköy İnfaz Hakimliğinin 23.01.2015 tarihli ve 2015/19 esas, 2015/81 sayılı kararına yönelik yapmış bulunduğu itirazının esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde usulden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2015 tarihli 2015/451 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.