Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18580 Esas 2017/3492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18580
Karar No: 2017/3492
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18580 Esas 2017/3492 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18580 E.  ,  2017/3492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, davacının 06.05.2011-30.07.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde 1.500 Lira ücretle geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, davalı işverene ait ticari yatın ...-... limanı arasındaki yolculuğu için izin verildiğine dair 18.06.2011 tarihli evrakta davacının adı gemici personel olarak geçmiş, yine 16.07.2011 ve 25.07.2011 tarihli “TC Limanları Ticari Yat Kayıt Belgesi” başlıklı tur belgelerinde davacının görevinin “mürettebat” olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, davalıya ait ticari yatın belirtilen tarihlerdeki turlarının kaç gün sürdüğü araştırılıp dosya kapsamındaki yazılı belgelerde belirtilen tarihler, tanık beyanları ile birlikte değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken davanın tümden reddine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Yapılacak iş, davalı işverene ait ticari yatın ... limanı arasındaki yolculuğunun, belirtilen tarihlerdeki turların kaç gün sürdüğünü araştırmak, söz konusu yazılı belgelerdeki tarihler göz önünde bulundurularak, tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmek sureti ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 25.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.