Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/475
Karar No: 2010/2698
Karar Tarihi: 24.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/475 Esas 2010/2698 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/475 E.  ,  2010/2698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.05.2009 gün ve 36/43 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen 101 ada 46, 103 ada 72, 125 ada 12 ve 129 ada 7 sayılı parsellerin 70-80 yıldan beri babası ve kendisi tarafından kullanıldığını, babasının ölümüyle yaklaşık 40 yıl önce mirasçılar arasında yapılan paylaşım sonucunda dava konusu parsellerin kendisine düştüğünü, zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak Hazine adına olan parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “…Dosya kapsamına göre, davacının ve babasının zilyetliğinin 1963 yılından itibaren başladığını, evvelki zilyetliğin kanıtlanamadığını, 1995 yılından önceki kadastral tespitlere dayandıklarını…” gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve paylaşım hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu parseller 1963 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonunda Hazine adına tapuya bağlandıkları, dosya arasında bulunan 02.07.1963 tarih 69, 117, 185 ve 220 sıra nolu Hazine"ye ait tapu kayıtlarına dayalı olarak sırasıyla 125 ada 12, 103 ada 72, 101 ada 46 ve 129 ada 7 sayılı kadastro parselleri ile Hazine adına tespit ve tescil edildikleri saptanmıştır. Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonunda anılan tapu kayıtları 02.07.1963 tarihinde oluştuğuna göre, davacı ve dayandığı eklemeli zilyetliğin 02.07.1963 tarihinden geriye doğru 20 yıllık kazanma süresinin hesaplanması gerekir. Yani 1943 yılından 1963 yılına kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmuş ve diğer koşullar oluşmuş ise, davacının kazanımı söz konusu olur. Mahkemece Toprak Tevzi Komisyonuna ait tevzi tapularının dayanağını oluşturan belirtmelik tutanakları ile ekleri ve tablendikatif belgeleri getirtilip keşifte uygulanmamıştır. Dairenin geri çevirme yazısına karşın belirtmelik tutanakları yine getirtilip dosya arasına konulmamış, tablendikatif belgeleri eksikten getirtilmiş ise de sonuca ulaşmak için yeterli bilgiyi içermediği anlaşılmıştır.11.09.2008 tarihinde yapılan keşifte,sadece iki yerel bilirkişinin dinlenmesiyle ve toplanan mevcut delillerle hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Zilyetlik maddi olaylardan olup, 3402 sayılı Kanunun 14/1.fıkrası
    uyarınca yerel bilirkişi, tanık ve her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Davacı dava dilekçesinde; açıkça tanık ve sair delillere dayanmıştır. Tanık ve delillerini bildirmesi için taraflara süre ve imkan tanınmadığı, yargılama sırasında verilen ara kararlarıyla sabittir.
    Bu bakımdan öncelikle tarafların olayı bilen yaşlı tanık ve delillerini bildirmesi için kendilerine süre ve imkan tanınması, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan 02.07.1963 tarih 69, 117, 185 ve 220 sıra sayılı tapu kayıtlarının dayanağını oluşturan sırasıyla 1185, 1237, 1297 ve 1341 tablendikatif parsel numaralarına ait evraklar ile belirtme tutanaklarının ve eklerinin onaylı örneklerinin İl Özel İdare Müdürlüğünden, kadastronun 125 ada 12 sayılı parsele komşu aynı ada 2, 24, 130 ada 1, 4, 5, 6, 7; 103 ada 72 parsele komşu aynı ada 19, 21, 40, 41, 42, 46, 75; 101 ada 46 sayılı parsele komşu 11, 12, 14, 15, 16, 17, 18; aynı şekilde 129 ada 7 sayılı parsele komşu 3, 4, 5, 6; 131 ada 1, 2, 3, 26; doğu tarafında yer alan adası bilinmeyen 198 sayılı persellere ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında komşu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra yapılacak keşifte teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla Toprak Tevzi Komisyonuna ait tablendikatif, belirtmelik tutanakları ve ekleri ile Hazinenin tarih ve sayıları verilen tapu kayıtlarının, aynı şekilde komşu parsellere ait kadastro tutanakları ile dayanağı tapu ve vergi kayıtları uygulanmak suretiyle dava konusu parsellerin niteliklerinin belirlenmesine çalışılması, belirtme tutanaklarının kapsamı gözetilerek 4753 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca hangi nitelikteki araziden Hazine adına tapu oluşturulduklarının açıklığa kavuşturulması, meradan veya benzeri orta mallardan elde edilen yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, komşu kadastro parsellerine revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tablendikatif ve belirtmelik tutanakları dikkate alınarak hangi tablendikatif ve belirtmelik parsel numaralarının kadastronun hangi ada ve parsellere isabet ettiğinin teknik bilirkişice kroki üzerinde işaret ettirilmesi, daha önce götürülen teknik bilirkişi İsa Doğru’nun raporunun yetersiz olduğu, teknik bilgileri içermediği gözetilerek İsa Doğru dışında teknik bilirkişi veya harita mühendisi aracılıyla keşfin yapılması, keşifte dinlenen yerel bilirkişinin beyanlarına göre davacının babası 1949 yılında öldüğü bildirildiğinden öncelikle babasına ait ölümlü aile nüfus aile tablosu getirtilip dosya arasına konulması, babasının ölümünden sonra mirasçıları arasında terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı, gerçekten tüm mirasçıların katılımıyla paylaşım yapıldıysa uyuşmazlık konusu parsellerin davacıya düşüp düşmediğinin yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi