
Esas No: 2022/3647
Karar No: 2022/14331
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/3647 Esas 2022/14331 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/3647 E. , 2022/14331 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/671 Esas, 2021/1211 Karar
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/180 Esas, 2020/211 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Rize İli, Çayeli İlçesi, Yalı Mahallesi, 390 ada 75, 76 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazlara fiili müdahalede bulunup bulunulmadığının tespit edilerek davanın esasının ve görev hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili idarenin mülkiyet iddiasında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, el atma olduğunun kabul edilmesi durumunda ise taşınmaza el atma tarihindeki niteliğine göre değer belirlenmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; diğer hissedarlar tarafından açılan davalar kesinleştiğinden davalının istinaf itirazlarının reddinin gerektiğini, resen nazara alınacak sebeplerle başvuruları doğrultusunda karar verilmesi için istinaf talebinde bulunduklarını ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, el atma tarihinin tespit edilmediğini, taşınmazın müvekkili idarenin eylemi ile değil kendiliğinden dere yatağına dönüştüğünü, taşınmazın el atma tarihinde arsa vasfında olmadığını, emsal karşılaştırmasının Kanun’un aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, arta kalan kısımda oluşacak değer artışının dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile el atmanın 1983 yılı sonrası olduğu, arsa niteliğindeki taşınmazların dava tarihindeki değerinin emsal karşılaştırması yapılarak tespit edilmesinin ve kalan kısımda değer artışı olmayacağına dair kabulün doğru olduğu, mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; diğer hissedarlar tarafından açılan davalar kesinleştiğinden davalının temyiz itirazlarının reddinin gerektiğini, resen nazara alınacak sebeplerle başvuruları doğrultusunda karar verilmesi için temyiz talebinde bulunduklarını ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, el atma tarihinin tespit edilmediğini, taşınmazın müvekkili idarenin eylemi ile değil kendiliğinden dere yatağına dönüştüğünü, taşınmazın el atma tarihinde arsa vasfında olmadığını, emsal karşılaştırmasının Kanun’un aradığı şartlara uygun olarak yapılmadığını, arta kalan kısımda oluşacak değer artışının dikkate alınmadığını, ıslah çalışması yapılmadan önce taşınmaz fiili dere yatağı olduğundan ecrimisil hesabı yapılmasının yanlış olduğunu, ecrimisil bedelinin soyut bir şekilde hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Arsa niteliğindeki Rize İli, Çayeli İlçesi, Yalı Mahallesi, 390 ada 75, 76 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline ve ecrimisile karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazların tapu kaydında davacıların payında bulunan takyidatın hükmedilen bedele yansıtılmaması ve davalı idarenin harçtan muaf olmasına rağmen ödenen harçların yargılama giderlerine dahil edilerek davalı idareye yüklenmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin sonuna “dava konusu taşınmazların tapu kaydında davacıların payında bulunan takyidatın hükmedilen bedele yansıtılmasına,” ve hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinin sonuna “davacılar tarafından yatırılan harçların talep halinde iadesine” ibarelerinin eklenmesi, (10) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacılar tarafından yapılan 384,90 TL keşif harcı, 1,00 TL dosya ücreti, 119,60 TL tebligat gideri, 38,50 TL posta masrafı, 1.560,00 TL bilirkişi ücreti, 50,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 2.154,00 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 2.122,77 TL'nin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacılar üzerine bırakılmasına,” yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.