Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/219
Karar No: 2017/1937
Karar Tarihi: 25.05.2017

Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma ve bu suça yardım - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/219 Esas 2017/1937 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıklar kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan suçlu bulunmuş ve cezalandırılmışlardır. Ancak, sanık ...’in kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan hüküm kurulmuştur. Sanıklar ..., ...ve...’ın, iştirak iradesi içerisinde olduklarına dair delil bulunmaması karşısında beraatleri yerine cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri tarafından sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri TCK.nun 86/3-e, 87/4-son-c, 39/2-c, 29, 62, 53. olarak geçmektedir.
1. Ceza Dairesi         2016/219 E.  ,  2017/1937 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma ve bu suça yardım.
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında;
    TCK.nun 86/3-e, 87/4-son-c, 39/2-c, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3 yıl 9 ay hapis cezası.
    2- Sanık ... hakkında;
    TCK.nun 86/3-e, 87/4-son-c, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in, öldürme eyleminin sübutu kabul, kusurluluğu azaltan haksız tahrik ve cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık ... müdafiinin eksik soruşturmaya, haksız tahrik nedeniyle cezadan yapılan indirimin az olduğuna, ceza miktarına, katılan ... vekilinin haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanma yeri bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Ancak;
    a- Oluşa, mevcut delillere ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."in, maktulün sol uyluk bölgesinde büyük damarların bulunduğu bölgeyi hedef alarak kesici delici aletle şiddetli biçimde vurduğu, kesici delici aletin etkisini arttırmak amacıyla kesici delici aleti yaranın içerisinde döndürmek suretiyle o bölgedeki femoral arterin tam kat kesilmesine ve bu kesilmeye bağlı olarak gelişen kanama sonucu ölümün gerçekleştiği olayda; sanığın öldürmeye elverişli nitelikte olan kesici delici aleti derhal ölüm sonucunu doğuracak şiddette etkili biçimde kullanması, meydana gelen yaranın niteliği birlikte değerlendirildiğinde sanığın açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle sanık ..."in, kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin darbenin tek olduğu ve kavga ortamında gerçekleştirildiği gerekçesiyle yazılı şekilde neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan hüküm kurulması,
    b- Olay anında maktulün yanında olan görgü tanığı ...’in soruşturma aşamasında olayın sıcaklığı ile alınan 21.10.2013 tarihli ilk beyanı irdelendiğinde, daha önce birbirlerini tanımayan, aralarında husumet olmayan taraflar arasında ani gelişen kavgadan kaçmaya çalışan sanıklar ..., ...ve...’a karşı, maktulün arkalarından kovalayıp onlara yetiştiği esnada, suçun işlenmiş olması karşısında, sanıklar... ve ...’ın, ani gelişen kavga ortamında, diğer sanık ... ile aralarında iştirak iradesi içerisinde olduklarına dair delil bulunmaması karşısında, beraatleri yerine yazılı şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar ..., ... ve... müdafilerinin, katılan ... vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 25/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi