15. Ceza Dairesi 2017/25648 E. , 2020/10191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-j, 62, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan ..."ye ait işyerinin kaşesini kulllanmak ve kendi imzasını atmak suretiyle 4500 ve 4750 bedelli iki adet bono düzenlediği ve .... Yapı ve Kredi Bankası Şubesi"nden çekmiş olduğu krediye teminat olarak vermek suretiyle kredi tahsisi sağladığı, kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi üzerine Yapı Kredi Bankası tarafından katılan hakkında icra takibine başlanıldığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda suça konu senetlerin, kredi alınmasına teminat olarak katılan bankaya verildiğinin iddia edilmesi ve sanığın katılan bankaya ibraz ettiği senetlerin veriliş tarihlerinin net olarak belirlenmemiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; önceden doğan borç için sonradan yapılan hileli hareketlerin dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği nazara alınarak, suça konu senetlerin kredinin kullanımı sırasında mı yoksa kredi kullandırıldıktan sonra mı verildiği, senetlerin banka kayıtlarına hangi tarihte geçtiği, borcu karşılamaya yeterli başkaca bir teminat alınıp alınmadığı ve kredilerin sanığın hesabına ne zaman aktarıldığı hususlarının katılan bankadan sorularak var ise senet teslim makbuzu v.b. gibi belgeler ile ilgili kayıt asıllarının ya da onaylı suretlerinin getirtilip dosyaya eklenmesi, bu senetlerin verilmemesi halinde sanığa kredi kullanıp kullanamayacağının sorulması, Balıkesir 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/10540 esas sayılı takip dosyasının aslının yada onaylı örneğinin denetimi olanaklı kılacak şekilde dosya içerisine alınması,
Kabule göre de ;
1)Yapı Kredi Bankasının 07/11/2013 havale tarihli yazısında sanığın bankaları nezdinde ödenmemiş herhangi bir kredisinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında, ilgili bankadan söz konusu kredi ödemesinin hangi tarihte ve ne şekilde (cebri icra vb ) yapıldığının ve suça konu kredi ile ilgili sözleşme ve banka kayıtlarının getirtilip incelenmesi ile sonucuna göre TCK 168 maddesindeki düzenlemeden sanığın yararlanıp yararlanmayacağının değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olup olmadığına bakılacaktır. Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli değil ise, 5 ila 5.000 tam gün arasında TCK"nın 61. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak takdir edilen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j son maddesi gereğince; sanığın ne kadar kredi çekmeye çalıştığının tespit edilerek, bu miktar üzerinden temel gün para cezasının belirlenip hüküm kurulması gerektiği halde, katılanların 4750 TL"sine bankaca el konulması nedeniyle sanığın bu miktarda menfaat elde ettiği belirtilerek bu miktar üzerinden adli para cezasının hesaplanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.