23. Hukuk Dairesi 2015/3904 E. , 2016/186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, dava dışı borçlu ..."ya ait olup müvekkili şirket lehine 30.05.2008 tarih ve ... yevmiye sayılı 400.000,00 TL bedelli 2. derecede ipotek tesis edilen taşınmazın davalı bankanın 1. derecedeki ipoteği nedeniyle ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1401 E. sayılı dosyasından satılarak paraya çevrildiğini, icra müdürlüğünce sıra cetveli ve derece kararının tanzim edildiğini, 279.969,06 TL"nin 1. derecede ipotek alacaklısı davalı bankaya, kalan 2.295,44 TL"nin davacıya ödenmesine karar verildiğini, davalı banka ipoteğinin geçerli olmadığını, satış bedelinin tamamının davacıya ödenmesi gerektiğini, konut kredisinden kaynaklı banka alacağının takibe konulan miktar kadar olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satış bedelinin tamamının müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın süresinde olmadığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile süresinde açıldığı, sıra cetveline itiraz davasında ispat yükünün davalı alacaklıya ait olduğu, davalının alacağını belgelendirmek ve miktarını ispat etmek zorunda olduğu, davacı tarafın iddiasının davalı tarafından yapılan tahsilatın fazla olduğuna yönelik olduğu ve bu sebeple ispat yükünün davalıya düştüğü, 1. rapor ile 2. rapordaki eksiklikler yönünden davalı bankaya yazı yazıldığı, gerek yazı cevaplarında gerekse de davalı vekilince, davalının alacağının 279.969,06 TL olduğuna ilişkin belge sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1401 takip sayılı dosyasında düzenlenen 17.09.2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.
Davalı vekilince yargılama aşamasında, bilirkişi raporunda istenen belgelerin getirilmesinin zor ve sakıncalı olduğu belirtilerek, HMK"nın 218/1. maddesi uyarınca bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesi istenmediği gibi, istenen belgeler kesin süreden sonra dosyaya sunulmuştur.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK"nın 17/2. maddesine kıyasen) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Bu durumda mahkemece, sıra cetveline itiraz davalarında kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, sıra cetveline yönelik şikayetlerde kurulan hüküm şekline uygun olarak, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi doğru olmamış ve 27.09.2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 10.10.2012 olarak yazılması hatalı olmuş ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki "sıra cetvelinin iptaline" ibareleri çıkarılarak yerine, "sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın hükmün 3 ve 4. bendindeki yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına," ibareleri yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin 27.09.2012 olarak düzeltilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.