11. Hukuk Dairesi 2019/1233 E. , 2019/7572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2017 tarih ve 2017/191 E- 2017/628 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/01/2019 tarih ve 2018/648 E- 2019/42 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 29. sınıfta tescilli 2015/99924 sayılı "yonca kızartma üstadı" ibareli markasının bulunduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “Kızartma Ustası Ziyafet” ibareli 29. ve 30. sınıf yer alan emtiayı kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilince itiraz edildiğini, itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa itiraza konu markanın, tescil edilmiş müvekkiline ait marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer bir marka olduğunu ileri sürerek YİDK’nın 2017-M-629 sayılı ret kararının iptalini ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markalar arasında iltibas koşullarının bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin müktesep hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvurunun “Kızartma Ustası Ziyafet” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30. sınıftaki emtianın bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise "yonca kızartma üstadı" ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 29. sınıfdaki “yenilebilir bitkisel yağlar” emtiasının bulunduğu, başvuru standart karekterle yazılmış "Kızartma Ustası Ziyafet" ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı "yonca kızartma üstadı" ibarelerinden oluştuğu, taraf markalardaki ortak unsurun “kızartma” ibaresi olduğu, “kızartma” ibaresinin uyuşmazlık konusu “bitkisel yağlar” malları bakımından ayırt ediciliği zayıf bir sözcük olduğu, markaların görsel ve sessel açıdan benzemediği, markalara bütün olarak bakıldığında anlamsal aynılığı da sağlamadığı, davalı şirkete ait “Kızartma Ustası Ziyafet” ibareli marka ile karşılaştıklarında, ortalama tüketici kitlesinin mal ve hizmetlerin kökeni ve işletmeler arasında davacı markası “Yonca Kızartma Üstadı” ile ekonomik/organik/ idari bir bağlantı olduğu yanılgısına kapılmayacağı, dava konusu marka başvurusunun davacıya ait markaların alt markası veya seri markası olarak zannedilmeyeceği, kaldı ki, davalının “kızartma ustası” veya "Yudum kızartma ustası” ibareli, davacının 07.12.2015 tarihli markasından daha önceki tarihli markaları bulunduğu, dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafça marka başvurusu konusu yapılan "Kızartma Ustası Ziyafet" ibaresi ile davacının itiraza mesnet "yonca kızartma üstadı" ibareli markası arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.